Alternatifler

‘Arzulanan sansür’ çocuk kitapları dosyası (II): Toplumsal cinsiyet ve müstehcenlik iddialarının arasında doğruyu aramak

Susma Platformu olarak Türkiye’de çocuk kitaplarına sansürü ele aldığımız ikinci yazıda sansürün sürekli mazereti olarak gösterilen “toplumsal cinsiyet, müstehcenlik, cinsiyet kimliği ve LGBTİ+ propagandası” iddialarına el atıyoruz. Uzman görüşleriyle beraber özellikle sosyal medyada tüm bu iddialar arasında çocukları için doğruyu arayan ebeveynler için çözüm önerileri sunuyoruz


‘Arzulanan sansür’ çocuk kitapları dosyası (I): Türkiye’de çocuk kitaplarının sansürle mücadelesi

2020 yılında 13 çocuk kitabı muzır ilan edildi. Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun kararlarında müstehcenlik ve LGBTİ+ propagandası iddiaları öne çıkarken, kimi zaman da sosyal medyada çocuk kitaplarının denetimden geçmesi için açılan kampanyalara bile şahit oluyoruz. Susma Platformu olarak sık sık gündeme gelen konuyu uzmanlara sorduk



Ankara’da gecikmeli açılan CSO binasının ardından: “Cumhuriyet dönemi mirasının korunması için daha fazla farkındalık lazım”

Ankara denince akla Atakule, tarihi İş Bankası binası, Gençlik Parkı gelebilir ancak 30 yıldan uzun süredir bu fotoğraf karesine girmeye çalışan bir mekân daha var: Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Binası… Susma Platformu Ankara temsilcisi Alican Acanerler, CSO’nun kısa öyküsünü ve başkentin kültür-sanat ortamındaki yerini yazdı



LGBTİ+’ların İfade Özgürlüğü ve Sansür Konferansı gerçekleşti: “LGBTİ+ hareketinin ilmek ilmek ördüğü toplumsal dönüşüm, eşitliği kazanmamızı sağlayacak”

Susma Platformu ve Kaos GL’nin ortak düzenlediği “LGBTİ+’ların İfade Özgürlüğü ve Sansür” konferansı 29 Mayıs’ta gerçekleşti. Medya, yayıncılık ve sanat alanlarında birçok uzmanın ve alandan ismin bir araya geldiği üç oturumda da “dayanışmanın, mücadelenin ve yeni alternatifler yaratmanın” altı ısrarla çizildi


Müzisyenler anlatıyor (V): “Bizim müziğe müzisyenlerin de müzik yapmaya ihtiyacı var;” “Müzisyenlik meslek olarak kabul edilmeli”

“Salgın, Yalnızlık, Dayanışma” yazı dizimizin bu bölümünde Ankara’da bir yerel gazete olan Solfasol tarafından düzenlenen, müzisyenler için destek konserleriyle umut biriktirmeye devam ediyoruz. Bodrum’dan bir başka müzisyen Uğurcan Çakar’ın ise “Müzisyenlik meslek olarak kabul edilmeli” çağrısına katılıyoruz


Müzisyenler anlatıyor (IV): “‘Müzik Susmasın’ projesinin kapsamı genişletilsin, süresi uzatılsın;” “Bugünleri unutmayacağız!”

Yazı dizimizin başlığındaki üç sözcükten birini “dayanışma” olarak belirlememizin başat sebeplerinden biri müzisyenlerin ve kimi örgütlenmelerin pandemi boyunca dayanışmaya atfettikleri önemdi. İzmir Müzisyenler Derneği adına konuştuğumuz Meltem Karasu da benzer noktalara dikkat çekiyor ve anlattıkları dayanışmanın önemini belirginleştiriyor. Müzisyen Onur Olgun ise sanatçıların bu süreçte “anlamak – anlatmak – yaşamaya çalışmak” üçgenine nasıl sıkıştıklarını bizimle paylaşıyor


Müzisyenler anlatıyor (III): “Yardım etmek istemiyorlarsa bıraksınlar çalışalım;” “Denetimli bir şekilde konserlerimizi yapalım”

Yazı dizimizin bu bölümünde canlı performans konserlerine dönebilmenin mümkün olduğu kanısı öne çıkıyor. Tonmaister Hünkar Çalışkan da müzisyen Ufuk Şafak da, siyasi parti kongrelerinden daha sağlıklı şartlarda konserlerin yapılabileceğini söylüyor ve gerekli şartların sağlanmasını istiyorlar. Uzun zamandır mesleklerini icra edemez kılınan iki isimden biri pazarcılık diğeri ise motorlu kuryelik yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor


Müzisyenler anlatıyor (II): “Eski haline dönmek zaman alacak; sektörün ekonomik kurgusu baştan yapılmalı”

Koronavirüs salgını Türkiye’de de sahne sanatlarının karşısına “pandemi önlemlerinden” bir duvar örmeye devam ediyor. Pek çok müzisyen 2020 Mart’ından bu yana sahneye çıkamıyor, salonlar kapılarını açamıyor. Festivaller online organizasyonları deneyimliyor ama sektörün asıl geçim kaynağı olan konserler ne zaman başlayacak bilinmiyor. Yazı dizimizin ikinci bölümünde, bu tablonun sebeplerini, sonuçlarını ve nelere işaret ettiğini organizatör, menajer ve işletmeci Serkan Fidan’la konuşuyoruz