RTÜK Başkanı Şahin, oyuncu Beren Saat’in sözlerini dezenformasyon olarak niteledi

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Ankara Ticaret Odası’nda düzenlenen Eko İklim Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi’nde “İklim Elçisi” olarak ödül alan oyuncu Beren Saat’in sözlerini dezenformasyon olarak gördüğünü söyledi


Fotoğraf: ANKA

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Uluslararası Medya Enformasyon Derneği (UMED) iş birliğinde düzenlenen “Görsel ve İşitsel Medyada Dezenformasyonla Mücadele Çalıştayı” 31 Mart 2022’de Ankara’da yapıldı. Çalıştay kapsamında “Medyada Etik İlkeler ve Medyanın Güvenirliği” ile “Yalanla Mücadele ve Medyanın Denetimi” isimli iki ayrı oturum düzenlendi.

ANKA Haber Ajansı’nın haberine göre çalıştayın açılış konuşmasını yapan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Ankara Ticaret Odası’nda düzenlenen Eko İklim Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi’nde “İklim Elçisi” olarak ödül alan oyuncu Beren Saat’in sözlerini dezenformasyon olarak gördüğünü söyledi.

Söz konusu konuşmada oyuncu Beren Saat “Kadının giysisi siyasete malzeme yapılıyor, eğitim sistemimiz geriliyor, kadın bakanlığı kapatılıyor, kadınlar haklarını sistematik bir şekilde kaybediyor’ diye rahatsızlıklarımızı dile getirdiğimizde ‘köprülere, yollara bak ne kadar iyi çalışılıyor’ cevabını aldık” ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler üzerine konuşmasında Şahin, “Toplumumuzla hiç bağdaşmayan, toplumumuzun birçok kesimi tarafından belki de yadırganacak bir dezenformasyonu, bir söylemi nasıl gözümüzün içine baka baka verdiğini hep beraber görmüş olduk. Medyamıza düşen görev ise bu tür dezenformasyonun topluma aktarılırken uyanık olması ve bunların engellenmesinde üzerine düşen rolü ve görevi yerine getirmesi şeklindedir” karşılığını verdi.

Şahin’in konuşmasından bir bölüm şu şekilde:

“Dezenformasyonun baş kaynağı ya da aracı ise maalesef medyadır. RTÜK sorumluluk alanımız olan görsel ve işitsel medyada dezenformasyon konusuna dikkatliyiz. Dezenformasyon artık hakikatin önüne geçmiştir, medya alanları yalan ve yanlış bilgilerle çokça kirletiliyor. Yazılı basınla başlayan ‘yalan haber’ olgusu dijitalleşmeyle birlikte maalesef çok fazla ilerlemiştir. Artık yalan haber tanımı bile masum kalırcasına dönüşüm geçiren yeni bir yöne doğru evrilmiştir. ‘Sahte haberler,’ ‘manipülasyonlar’ maalesef medyada kol geziyor. Medya mecralarının çeşitlenmesi ve dijitalleşmesiyle birlikte yalanın, üretilmiş haberlerin, dezenformasyonun hızla yayıldığını görmekteyiz. Üzülerek görüyoruz ki, günümüzde dijital medya araçları üzerinden sık sık dezenformasyon kampanyalarına maruz kalıyor, yalan ve çarpıtılmış haberler sebebiyle kişi ve kurumlar yıpratılıyor.

Daha kısa bir süre önce seç-izle platformu dediğimiz, aralarında Netflix’in de bulunduğu uluslararası medya kuruluşlarının lisanslama sürecine başladık. Üst Kurul olarak yasal görevimiz gereği bu lisansları almaları gereğini hatırlattık fakat adeta kıyamet koptu. ‘Vay efendim RTÜK, uluslararası bu kuruluşların Türkiye’ye gelmesini istemiyor ve engellemek için elinden geleni yapıyor RTÜK yasakçı, sansür uyguluyor’ şeklinde…

Dezenformasyona en bariz örneklerden birisi de dün ATO’da düzenlenen iklim zirvesinde karşılaştık. Oradaki iklim elçisi seçilen bir sanatçımızın toplumumuzla hiç bağdaşmayan, toplumumuzun birçok kesimi tarafından belki de yadırganacak bir dezenformasyonu, bir söylemi nasıl gözümüzün içine baka baka verdiğini hep beraber görmüş olduk. Medyamıza düşen görev ise bu tür dezenformasyonun topluma aktarılırken uyanık olması ve bunların engellenmesinde üzerine düşen rolü ve görevi yerine getirmesi şeklindedir.”