ALİCAN ACANERLER (ANKARA)
Kültür Sanat-Sen, geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne prova ve temsilleri durdurma çağrısında bulundu. Susma Platformu Ankara temsilcisi Alican Acanerler’e konuşan sendika başkanı Ahmet Özbek, “Önce hayat, sonra sanat!” dedi.
Sendika başkanı Özbek, yöneticilerin sanatı sürdürme iddiasında yeni önlemler açıklanırken tiyatro, koro ve operaların provalarına devam etmesinin oldukça tehlikeli olduğunun altını çizdi.
“31 ARALIK’A KADARKİ TÜM SANATSAL FAALİYETLER ERTELENMELİ”
Okulların uzaktan eğitime geçmesine rağmen kütüphanelerin okuma odalarının günde 10 saat açık olduğunu belirten Özbek, sendika olarak 31 Aralık’a kadar yönetimden tüm sanat faaliyetlerinin ertelenmesini istediklerini açıkladı.
Ahmet Özbek, Susma Platformu’na yaptığı açıklamanın devamında “Tiyatrolarda, opera ve balede, korolarda da ses sanatçıları var, prova yaparken ağzını kapatarak sosyal mesafeyi koruyarak bunların devam etmesi mümkün değil” dedi. Özbek, gösterimler sırasında makyaj sanatçıların makyaj yapmaları gerektiğini, bu sırada sosyal mesafe ve diğer tedbirlere tamamen uymanın pek de mümkün olmadığını belirtti.
Özbek, sahnede konuşan bir oyuncunun sekiz metreye kadar, korodaki bir ses sanatçısının ise dört-beş metreye kadar tükürük bulaştırabileceğini söyledi. Sendika başkanı, “Bilimsel veriler böyleyken sanatçıların kendilerini korumaları nasıl bekleniyor?” diye de ekledi. Bu sebeple Kültür Sanat-Sen’nin açıklamasında, pandemiye karşı alınan önlemlerin Devlet Tiyatroları’nın çalışma koşullarında gerekli korumayı sağlayamadığı belirtiliyor.
Sendika açıklamasında kulislerin, makyaj ve giyinme odalarının sayıca ve fiziki koşullar açısından yetersizliğine dikkat çekilen açıklamada, Devlet Tiyatroları kuruluşundan bugüne Anadolu’nun her köşesine sanatı ulaştırma görev ve sorumluluğu ile turneler yaptığı ifade edildi. Bu turneler gerçekleştirilirken ulaşım, konaklama, yeme içme ve sosyal ilişkiler tiyatro emekçilerini salgın açısından riske soktuğu aktarılan açıklamada, “Kalabalık şekilde çok uzun otobüs yolculukları yapılmakta, günlerce sanatçılar ve teknik ekipler uygun olmayan koşullarda otellerde birden çok kişi aynı odalarda konaklamak zorunda kalıyor” ifadeleri yer aldı.
SANATÇILAR KENDİLERİNİ İHBAR ETTİ, HER ŞEY KALDIĞI YERDEN DEVAM ETTİ
Susma Platformu’na yaptığı açıklamada da sendika başkanı Özbek, “sahnede 10 kişilik oyun oynanıyor ama arka planda 50-60 kişilik kadro var en azından, herkesin kendisini koruması bekleniyor” dedi.
Geçtiğimiz haftalarda salgının yayılma hızını düşürmek için alınan tedbir kararlarına rağmen konser programları iptal edilmeyen Ankara Operası Orkestrası sanatçıları, kendilerini Sağlık Bakanlığı’na ihbar etmişti. Ahmet Özbek, bu ihbar sonrasındaki provanın iptal edildiğini, ertesi gün ekipteki trompetçi bir kişinin koronavirüs testi pozitif çıkınca da o günkü konserin iptal edildiğini ancak sonrasında her şeyin kaldığı yerden devam ettiğinin altını çizdi. Bu ihbardan sonra Sözcü’de yer alan bir haberde orkestradaki tüm nefesli çalgıların diğer ülkelerdeki örneklerde olduğu gibi konser listesinden çıkarıldığı bilgisi yer aldı.
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı koro ve topluluklarda da benzer sorunların yaşandığı belirtilen sendikanın açıklamasında, konser ve etkinliklere gelen seyircilerden HES kodu istenmediği, ateş ölçümü yapılmadığı belirtildi. Sanatçılara konser öncesi test yapılmadığı, konser verilen salonun hijyen ve havalandırma açısından kontrolünün yerine getirilmediği, konserlerde sanatçıların maske taktığı ama maskeyle şarkı söylerken sanatsal açıdan efor ve verimliliği sağlamanın mümkün olmadığı gibi birçok sorun sıralandı.
‘OKULLAR GİBİ KÜTÜPHANELER DE KAPATILMALI’
Kültür Sanat-Sen Başkanı, Susma Platformu’na, yöneticilerden tek beklentilerinin salgın ortamı geçene kadar sahne gösterilerinin tamamının ertelenmesi, kütüphanelerin okuyucu salonlarının ve müzelerin kapatılması olduğunu söyledi.
Sendikanın geçtiğimiz hafta yaptığı açıklama Devlet Tiyatroları dışındaki diğer ödenekli tiyatroların emekçilerini ve seyircilerini korumak için çalışmalarına ara verdiğine dikkat çekilmesinin yanı sıra, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’nün aynı duyarlılık ile davranıp provaları ve temsilleri ‘acilen durdurma’ çağrısı bulunuyordu.
