Ağustos ayının başında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 18. İstanbul Bienali’nin küratörü olarak Iwona Blazwick’in seçildiğini duyurmuştu.
10 Ağustos’ta ise Christina Ruiz, the Art Newspaper’a yazdığı haberde danışma kurulunun oybirliğiyle Defne Ayas’ı seçtiğini ancak İKSV yönetim kurulunun, aynı zamanda danışma kurulunda da yer alan Iwona Blazwick’i seçtiğini aktardı. Haberde konuya dair çıkar çatışması ve şeffaflık sorunu ele alınırken, danışma kurulunda yer alan üç kişinin (Agustín Pérez Rubio, Selen Ansen, ve Sarkis) karar sonrasında istifa ettiği bilgisi de yer alıyor. Defne Ayas’ın the Art Newspaper’a verdiği demeçte şu ifadeler mevcut: “Bu pozisyon için değerlendirilmek bir onurdu ve danışma kurulunun atanmamı tavsiye etmesinden dolayı müteşekkirim. Gelecek bienalin küratörlüğünü yapmaktan büyük gurur duyardım. Bu noktada hiçbir pişmanlığım yok ve Bienalin başarılı olmasını diliyorum. Gelecekte umuyorum ki aday gösterme ve seçme süreçleri, tamamen şeffaf ve sanat dünyasının önde gelen kültürel etkinliklerinden biri olan bienalin mirasına daha uygun olur.”
Özlem Altunok ise Argonotlar’daki yazısında ‘İKSV’nin Küratör Krizi’ni tarihsel bir arka plan ile ele alıyor ve şu sözlerle ifade ediyor: “Uzun zamandır rahatsızlık duyulan pek çok meselenin şu günlerde İKSV üzerinden konuşuluyor olması bir tesadüf değil.” Yazıda aynı zamanda bu kriz, kültür sanat alanının imkan ve kısıtlılıkları ile geçmişte yaşanan benzer vakalar, Beral Madra, Vasıf Kortun, Erden Kosova ve Duygu Demir’le yapılan söyleşiyle de değerlendiriliyor. Yazıya buradan erişebilirsiniz.
