İstanbul Bienali tartışmaları sürüyor: İKSV’ye açık mektup

Geçmiş İstanbul Bienalleri katılımcıları ve sanat camiası mensupları, İKSV’yi eleştirilere cevap vermeye; şeffaflık, etik ve kapsayıcılık konularında “hesap verilebilirliğe ve tutarlılığa” davet eden bir açık mektup yayınladı


18. İstanbul Bienali’nin küratör seçimlerinde danışma kurulunun oybirliğiyle Defne Ayas’ı seçmesine rağmen, Vakıf’ın Iwona Blazwick’i tercih etmesi, Ağustos ayından itibaren sanat alanında önce krize, ardından şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sansür konusunda tartışmalara yol açmıştı.

Bianet’te yer alan habere göre, geçmiş bienal katılımcıları ve sanat camiasının mensupları, “İKSV’ye Açık Mektup: Daha İyi Bir İstanbul Bienali’ne Doğru” başlığıyla Vakıf’a yönelik bir açık mektup yayınladı. Mektupta şunlara yer verildi:

İKSV’ye Açık Mektup: Daha İyi Bir İstanbul Bienali’ne Doğru

İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) kritik bir dönüm noktasında bulunuyor. 18. İstanbul Bienali küratörünün seçimiyle ilgili son günlerde açığa çıkanlar (bk. The Art Newspaper, ArtReview, Monopol ve Argonotlar) İKSV’nin şeffaflık, hesap verebilirlik, etik ve kapsayıcılık konusundaki yetersizliğini gözler önüne serdi. Türkiye’deki en köklü ve itibarlı kültür kurumlarından biri olan İKSV’nin söz konusu tavrı, parçası olduğu kültür ve sanat alanının tamamına sirayet ediyor.

İKSV’nin meşru ve şeffaf uygulamalar benimsemesini talep ediyoruz. İKSV, 18. İstanbul Bienali hakkında kuruma yöneltilen soruları ve eleştirileri hâlâ dikkate almadı: İstanbul Bienali’nde yetkili karar merci kim veya kimlerdir? İstanbul bienallerinin küratör seçiminde aranan kriterler ve uygulanan etik kurallar nelerdir? Kurum tarafından beyan edildiği gibi İstanbul Bienali Danışma Kurulu’nun fiili bir yetkisi bulunmuyorsa, küratörlüğe Danışma Kurulu üyelerinden birinin atanmasıyla sonuçlanan seçim sürecini takiben diğer kurul üyeleri neden istifa etmiştir? İKSV, bu seçim sürecine dair bilgileri kamuyla neden paylaşmamaktadır?

İKSV’yi İstanbul Bienali ve diğer kültürel etkinliklerinin düzenlenmesi konusunda hesap verebilir uygulamalar benimsemeye çağırıyoruz. Kamu yararına çalışan özel bir vakıf olan İKSV’nin kamusal görevi ve sorumluluğu bulunuyor. Bu yapıdaki bir kültür kurumunun kamusallığının, her şeyden önce sanatçılar, izleyiciler ve paydaşları ile kurduğu iletişime dayanması gerektiğine inanıyoruz. İKSV’yi liyakat, adalet ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hesap verilebilirliğe ve tutarlılığa davet ediyoruz.

Aşağıda imzası yer alan, geçmiş İstanbul Bienallerinin katılımcıları ve sanat camiasının mensupları olan bizler, İKSV’yi mevzubahis eleştirilere cevap vermeye ve kamusal görevi doğrultusunda gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.”

Mektuba ve güncel imzacı listesine bu bağlantıdan erişebilirsiniz.