SUMRU TAMER – KÜLTİGİN KAĞAN AKBULUT
Kaos GL Derneği 10 yıldan bu yana başta basılı gazeteler olmak üzere medyada LGBTİ+ görünürlüğünü takip ederek raporluyor. 2018 yılını kapsayan Medya İzleme Raporu değişen medya sahipliği ve alternatif medya kanalları içinde LGBTİ+ların sorunlarının son dönemde medyaya nasıl yansıdığını gözler önüne seriyor.
7 Mayıs günü İsveç İstanbul Konsolosluğu ev sahipliğinde düzenlenen bir forumla basına ve kamuoyuna duyurulan rapor, hak temelli haberciliği baz alarak bir değerlendirme sunuyor. Medyada LGBTİ+’lar adlı bu forumda, 2018 Medya İzleme Raporu tartışıldı, medyada ayrımcılık ve nefret söylemine karşı birlikte hareket edebilmenin yöntemleri konuşuldu.
Kaos GL Medya ve İletişim Koordinatörü Yıldız Tar, yaptığı sunuma kamuoyunca Avcılar Meis Sitesi olayları olarak bilinen linç kampanyasının nefret dili içeren bir haberle başladığını ve bu haberin birçok transın bölgeden sürülmesine yol açtığını belirterek başladı. Kaos GL’nin Medya İzleme Raporunu tam olarak bunun gibi olayların tekrarlanmaması için hazırladıklarını söyleyen Tar, medyada LGBTİ+’ların görünürlüğünün önemine vurgu yaparak rapordan çeşitli başlıklara değindi. Tar, 2018 yılının yazılı basında LGBTİ+ ların “suç” ile ilişkilendirildiği bir yıl olduğunu aktardı.
Tar’ın aktardığına göre LGBTİ+’lar artık magazin ya da kültür-sanat haberlerinde değil siyaset haberleri kategorisi altında gündem oluyor. Bu durumun LGBTİ+ hareketinin güçlenmesi anlamı taşıdığını belirten Tar, LGBTİ+ siyasetinin medyada hem hak talebi olarak, hem de iktidar tarafından getirilen sansür ve yasaklarla yer aldığını belirtiyor.
Tar’ın değindiği önemli bir diğer nokta da, LGBTİ+’larla ilgili haberlerin büyük bir çoğunluğunun, her sene olduğu gibi, LGBTİ+ kişilerin ya da örgütlerin değil, uzman ve akademisyenlerin görüşleri alınarak ya da hiç bir görüş alınmadan yazarın tamamen kendi fikirlerine dayandırarak hazırlandığıydı.
Tar’dan sonra söz alan ve Medya İzleme Raporu için günlük ve haftalık olarak medya analiz yazıları hazırlayan Gözde Demirbilek ise kendi kişisel tarihi üzerinden LGBTİ+’ların sadece nesne değil öznesi olduğu bir medyanın imkânlarını anlattı. Örgütsüz ve kendi deyimiyle tek başına olduğu bir şehirde, bir blog açtığından ve bu blogun yayılmasından yola çıkarak Kaos GL’ ye uzanan çalışmalarını aktardı. Yaşadığı şehirde, çoğu kişiye açık olmadığı için, Kaos GL’den gelen basılı yayınlara ulaşmakta ne kadar zorluk çekmiş olduğunu aktarırken, aslında LGBTİ+’lar için online platformların hayati oluşundan da bahsetmiş oldu.
Konuşmalardan sonra gazetecilerin LGBTİ+ örgütlerinin sorularıyla medyada ayrımcılıkla nasıl mücadele edilebileceği üzerine tartışmalar gerçekleştirildi. Gazetecilerin, yazacakları haberin dilini ya da içeriğini sorabilmeleri için gazeteciler ve KaosGL’nin dahil olacağı bir ağ kurulması önerildi.
Raporda yer alan ayrıntılar şunlar:
– Haberlerin neredeyse yüzde 50’sini (1148) hak haberciliği kapsamında değerlendirdik. Bütün metinlerin neredeyse yarısı oluşturan metni ise (1130) metni ise hak haberciliğine aykırı bulduk.
– Hak haberciliği kapsamında değerlendirilen 1148 metni detaylıca incelediğimizde haberlerin büyük bir çoğunluğunda (671 metin, yüzde 58) sadece LGBTİ+’ların temel insan haklarına saygılı bir habercilikle yetinildiği açığa çıkıyor.
– LGBTİ+ örgütlerinin LGBTİ+ haklarına ilişkin görüşleri 2018’de yazılı basında kendisine ancak 70 metinde yer bulabildi. Bu, hak haberciliği kapsamında değerlendirilen haberlerin yüzde 6’sını oluştururken, bütün haberlerin ise sadece yüzde 3’üne tekabül ediyor.
– 2018 yılında 782 haber, söyleşi ve köşe yazısında LGBTİ+’lar ayrımcı bir dille temsil edildi. Bu, LGBTİ+’ları konu edinen bütün içeriklerin yüzde 34’ünü oluşturuyor. 603 metinde (LGBTİ+’ları konu alan metinlerin yüzde 26’sı) lezbiyen, gey, biseksüel, trans ya da interseks olmak “suç” gibi gösterildi.
– LGBTİ+ içerikli haber ve köşe yazıları en çok Bursa’da yayınlanan yerel medya organlarında kendisine yer bulabildi. Bursa’yı İstanbul ve Antalya takip etti.
– Ulusal medyada 2018 yılında LGBTİ+’ların yer aldığı 1579 haber, söyleşi ve köşe yazısı yayınlandı. Yayınladıkları haber, köşe yazısı ve söyleşilerin ayrımcılık, nefret söylemi, önyargı veya LGBTİ+’lara yönelik herhangi bir hak ihlali 13 Anahtar Bulgular ve Genel Tablo içerip içermediğine bakılmaksızın LGBTİ+’ları sayfalarına taşıyan ilk 10 gazete şöyleydi: Cumhuriyet, 159 metin, yüzde 12; Hürriyet, 148 metin, yüzde 11; Yeni Akit, 111 metin, yüzde 8; BirGün, 110 metin, yüzde 8; Evrensel, 100 metin, yüzde 7; Milliyet, 83 metin, yüzde 6; Habertürk, 71 metin, yüzde 5; Posta, 67 metin, yüzde 5; Vatan, 41 metin, yüzde 3; Şok, 34 metin, yüzde 3.
– 2018’de LGBTİ+’ların konu edildiği haberlerin büyük bir çoğunluğunda LGBTİ+ kişilerden ya da örgütlerinden çok uzman ve akademisyenlerin görüşlerine başvuruldu. Metinlerin büyük bir çoğunluğunda kaynak yoktu ya da köşe yazarı sadece kendi fikirlerinden bahsetti.
– Cumhuriyet gazetesinde 2018 yılında yayınlanan 159 haber, söyleşi ya da köşe yazısının 11 tanesinde LGBTİ+’ların sadece ismi geçti. LGBTİ+’ların metnin konusu olmadığı sadece isim olarak yer aldığı 11 tanesi çıktığında bir yıl boyunca Cumhuriyet gazetesi LGBTİ+’ların yer aldığı, 142’sini hak haberciliği kapsamında değerlendirdiğimiz 148 haber, söyleşi ya da köşe yazısı yayınladı.
– Hürriyet gazetesinde 2018 yılında yayınlanan 148 haber, söyleşi ya da köşe yazısının 21 tanesinde LGBTİ+’ların sadece ismi geçti. LGBTİ+’ların metnin konusu olmadığı sadece isim olarak yer aldığı 21 tanesi çıktığında bir yıl boyunca Hürriyet gazetesi LGBTİ+’ların yer aldığı, 106’sını hak haberciliği kapsamında değerlendirdiğimiz 127 haber, söyleşi ya da köşe yazısı yayınladı.
– Yeni Akit gazetesinde 2018 yılında yayınlanan tamamı LGBTİ+’lara yönelik hak ihlali ve/veya önyargı içeren 111 haber, söyleşi ya da köşe yazısı yayınladı. Yeni Akit gazetesinin bir yılda yayınladığı içeriklerin tamamında LGBTİ+’lara yönelik hak ihlali tespit edildi.
Raporun tamamına linkten ulaşabilirsiniz: http://www.kaosgldernegi.org/yayindetay.php?id=248