Zehra Doğan’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Kıraathane’de

Kürt gazeteci ve ressam Zehra Doğan’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi ‘Nehatîye Dîtın / Görülmemiştir’ Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde açıldı


Zehra Doğan’ın Türkiye’deki ilk kişisel sergisi Nehatîye Dîtın / Görülmemiştir 9 Ekim Cuma günü Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi’nde izleyiciyle buluştu.

Kıraathane’nin 2020 sonbahar sezonununun ve Ne Mutlu Eşitim Diyene başlıklı Milliyetçilik Tartışmaları programının ilk sergisi olan Görülmemiştir sergisi Doğan’ın 2016-2019 arası muhtelif  cezaevlerinde geçirdiği zamanlarda yaptığı çalışmalardan oluşuyor. M. Wenda Koyuncu ve Seval Dakman küratörlüğünde hazırlanan sergi 9 Kasım tarihine kadar koronavirüs önlemleri nedeniyle randevu alınarak gezilebilir.

Sergi metninde Koyuncu, Doğan’ın cezaevi koşullarında, çeşitli imkânsızlıklar içinde, eline geçen gündelik malzemeleri birer sanat nesnesine dönüştürerek yaşama arzusunu malzemenin ve bedeninin potansiyellerine dayandırarak biçimlendirdiğini vurguladı. Koyuncu ayrıca şunları belirtti:

“Sanatçı, annesinin kendisi için geleneksel el sanatları ile süslediği çeşitli bezlere, çarşaflara, elbiselere, havlulara, mendillere; meyve boyaları, çay, kahve, atık malzemeler ve âdet kanıyla; saçından yapmış olduğu fırça ve çeşitli kalemlerle müdahalede bulunarak melez anlatılar kuruyor. 1970’lerde yükselişe geçen feminist sanatın etkilerinin de okunabileceği çalışmalarında Zehra, feminist üretimin tersine bir durumla üretimini gerçekleştiriyor.

İlk bakışta; Miriam Schapiro, Andrea Dezso, Tracy Emin gibi feminist sanatçıların eril sanat tarihine başkaldırma biçimlerinin imlenebileceği bir profil çizen Zehra, bütün bu etkilerin üzerine başka bir kapı aralar. Adı geçen sanatçılar buluntu kumaşlar, geleneksel desenler veya kadının mahrem olarak kodlanan hallerini birer feminist itirazla sanatsal üretime çevirir. Oysa ki Zehra, teknik olarak benzerlik kurulabilecek bu sanatçılardan farklı olarak tutsaktır ve tercih etme konforundan yoksundur. Eline, ‘görülmüştür’ damgasıyla geçen her nesneyi; saklamak, korumak ve biriktirmek zorundadır. Bir atölyeye sahip değildir. Annesinden, koğuş arkadaşlarından, uzaktaki dostlarından, avukatlarından kendisine ulaştırılan her masum nesneye sert ve direngen bir tutumla başka bir ruh kazandırmak zorundadır. Biriken nesneler, kolektif bir kimliğe bürünür böylece. Hepsi Zehra’nın dünyasındaki insanların izlerini taşırlar. Böylece Zehra’nın eserlerinde toplumsal, tarihsel ortak bir belleğin varoluşu göze gelir.”

Mardin’in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağı ve güvenlik operasyonları sırasında çizdiği resimleri sosyal medyada paylaştığı ve 10 yaşındaki bir çocuğun notlarını haberleştirdiği için hakkında örgüt üyeliği suçlamasıyla hakkında dava açılan Doğan 23 Temmuz 2016’da Mardin’de gözaltına alındı. 9 Aralık 2016’da ilk duruşmada örgüt üyeliği suçlamasından beraat etti ve örgüt propagandası suçlamasından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Daha sonra ‘örgüt propagandası’ suçundan 33 ay hapis cezasına çarptırıldı, Haziran 2017’de tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 24 Şubat 2019 tarihinde cezasını bitirerek tahliye oldu. Yurtdışında yaşayan sanatçı Mayıs 2019’da Tate Modern’daki Ê Li Dû Man (Geride Kalanlar) yerleştirmesiyle uluslararası sanat camiasında tanındı.