“Serok Apo”ya beraat

Zorunlu askerlik yaptığı sırada sosyal medyada Öcalan için “Serok Apo” paylaşımı gerekçe gösterilerek tutuklanan Atilla Sanka hakkında beraat kararı veren mahkeme, ifade özgürlüğünün “en çok müdahale ve sınırlamaya maruz kalan temel haklardan” olduğunu vurguladı.


 

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre sosyal medya paylaşımları gerekçesi ile 3 Mayıs 2017 tarihinde gözaltına alınarak tutuklanan er Atilla Sanka’nın, “Örgüt propagandası yapma” iddiası ile yargılandığı davada mahkeme beraat kararı verdi. Mahkeme gerekçeli kararında ise, “Düşünce ve ifade özgürlüğü” vurgusu yaptı.
 Olay Manisa’nın Turgutlu ilçesi Urganlı Jandarma Karakol Komutanlığı’nda zorunlu askerlik görevini yapan Atilla Sanka’nın sosyal medya paylaşımları gerekçesi ile üstleri tarafından ihbar edilmesi ile yaşandı. İhbar edilmesinin ardından Manisa Cumhuriyet Savcılığı tarafından Sanka hakkında soruşturma başlatıldı. Gözaltına alınan Sanka, sosyal medya paylaşımlarında PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan “Serok Apo” diye söz etmesi, “Kürdistan” ibareli paylaşımlarda bulunması, PKK ambleminin bulunduğu “Her bijî Kurdistan” paylaşımını yapması nedeniyle “Örgüt propagandası yapmak” iddiası ile 4 Mayıs 2017’de tutuklandı.
Sanka hakkında 8 Eylül’de görülen ilk duruşmada beraat kararı veren Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Sanka’nın tahliyesine karar verdi. Beraat kararının ardından gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, Anayasa’nın 26. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına Dair Sözleşme’nin 10. maddesi ile ifade özgürlüğünün teminat altına alındığına yer verdi. Mahkeme ayrıca ifade özgürlüğünü “Terörle mücadele kapsamında en çok müdahale ve sınırlamaya maruz kalan temel haklardan” diye tanımlayarak, “terörle mücadele” adı altında Uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerin ihmal edilemeyeceğini ifade etti.

Gerekçeli kararında mahkeme şu ifadeleri kullandı: “İfade özgürlüğü sadece memnuniyetle karşılanan zararsız veya önemsiz sayılan insanların kayıtsız kalabileceği bilgi ve fikirler için değil, aynı zamanda demokratik toplumu şekillendiren çoğulculuğun, hoşgörünün ve geniş fikirliliğin doğasında bulunan bir gereklilik olarak saldırgan, şok eden, rahatsızlık veren veya ayrılık yaratabilen fikirler içinde uygulanabilmelidir. Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın paylaşımlarının terör örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek övecek ya da teşvik edecek nitelikte olmadığı, eylemin Anayasamız, Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’de öngörülen ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları  ile Yargıtay’ın emsal kararlarıyla da desteklenen ifade hürriyetinin kullanılması kapsamında kaldığı anlaşılmakla, yasal unsurları oluşmayan terör örgütü propagandası yapma suçundan beraatine karar verildi.” (DemokratHaber)