Mezopotamya Ajansı (MA) Van bürosu muhabirlerinin evine polis tarafından düzenlenen baskında dört gazeteci gözaltına alındı. MA gözaltılar hakkında geçtiği haberde, gözaltına alınan muhabirlerinin arasında Van’ın Çatak ilçesinde askerlerce gözaltına alınan iki vatandaşın helikopterden atılmasının haberlerini yapan Cemil Uğur’un da olduğunu bildirdi.
Cemil Uğur, Van’ın Çatak ilçe kırsalında operasyona çıkan askerlerin gözaltına aldığı Servet Turgut ve Osman Şiban’ın helikopterden atıldıklarını hastane raporuyla belgelemişti.
Uğur’un yanı sıra MA muhabiri Adnan Bilen, Jinnews muhabiri Şehriban Abi ile gazeteci Nazan Sala’nın da gözaltına alındığı baskınlarda gazetecilerin yere yatırıldığı ve baskından sonra kamera ve teknik malzemelerine de el konulduğu öğrenildi.
Öte yandan gözaltında tutulan gazetecilere 24 saatlik avukat kısıtlaması getirildi.
BASIN ÖRGÜTLERİNDEN KINAMA
Çeşitli basın örgütleri yaptıkları açıklamalarla gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto ederek bunun gerçeklerin ortaya çıkarılmasına duyulan öfkeyle ilişkisi olduğunu dile getirdiler.
Gözaltıların kabul edilemez olduğunu kaydeden TGS (Türkiye Gazeteciler Sendikası) Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, helikopterden atılan yurttaşların durumunun kamuoyu vicdanını yaraladığını belirterek “Yapılan haberlerle gerçekler tüm çıplaklığıyla toplumun önüne çıktı. Buna tahammül edemeyen zihniyet, yine saldırmaya başladı. Gerçekleri ortaya çıkaran gazetecilerin evine baskın düzenleyip onları gözaltına aldılar. Bunu kabul edilemez buluyoruz” dedi.
Gözaltının, gerçekleri ortaya çıkaran gazetecilere gözdağı amacı taşıdığını belirten Oral, gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istedi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) Sözcüsü Ayşe Güney de olayın ardından yaptığı açıklamada gazetecilerin sindirilmeye çalışıldığını belirterek dayanışma çağrısı yaparken, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan MA Van bürosunun son günlerde önemli haberlere imza attığı için açıkça hedef haline getirildiğini belirterek, “Nitekim birkaç gün önce rutin bir basın açıklamasını izlemek istedikleri sırada direk hedef olarak gösterilmiş, polisin engeliyle karşılaşmışlardı. Sürekli olarak takip ve taciz edilerek, gazetecilik faaliyetleri engellenmeye çalışılıyordu. Artık bu engelleme çabaları da kar etmemiş olacak ki, bu kez gazetecileri direk gözaltına alma yoluna başvurdular” dedi.
OLAYIN KRONOLOJİSİ
MA muhabirlerinin son 20 günde yaptıkları haberlerin kronolojisine bakıldığında baskınların ve gözaltıların bu haberlerle ilişkisi olduğu düşünülebilir.
Mezopotamya Ajansı, helikopterden atılma olayını ilk olarak 13 Eylül’de, ‘Gözaltına alındıktan iki gün sonra hastanede çıktılar’ haberiyle kamuoyuna duyurdu.
16-17 Eylül tarihlerinde ise, Osman Şiban ve Servet Turgut’un uğradığı işkence ve darp raporlarına ulaşıldı. ‘Şiban’ın gözaltında gördüğü işkence rapora yansıdı’ ve ‘Helikopterden atıldı denilen kişinin darp raporu: Yüksekten düştü’ başlıklı haberlerle, Şiban ve Turgut’un maruz bırakıldıkları işkence gündeme getirildi.
20 Eylül’de ise, Şiban ve Turgut’un helikopterden atıldıkları hastane raporuyla belgelendi. ‘Hastane raporuyla doğrulandı: Helikopterden atıldılar’ başlığıyla servis edilen haberdeki raporda, Şiban’ın ‘helikopterden düşme sonrası yaralanma’ şikayetiyle Van Eğitim Araştırma Hastanesi’ne getirildiği belirtildi.
TURGUT’UN İLK FOTOĞRAFI
MA’nın 23 Eylül’de servis ettiği ‘Helikopterden atılan Turgut’un ilk fotoğrafı’ başlıklı haberle, Turgut’un yoğun bakımda çekilen fotoğrafında, solunum cihazına bağlı olduğu, yüzünün kan ve morluklar içinde olduğu görüldü. Turgut, 20 gün yoğun bakım ünitesinde kaldıktan sonra yaşamını yitirdi.
POLİSLER: MA ÇEKMESİN
Turgut için 1 Ekim’de kurulan taziye de polisler tarafından basıldı. DTK, HDP ve DBP heyetinin söz konusu duruma ilişkin yapmak istediği açıklamada, polisler “Mezopotamya Ajansı’nın çekim yapmasına izin vermeyeceğiz” diyerek engelledi. Ayrıca konuyla ilgili medyaya yansıyan diğer haberlere de erişim engeli getirildi.
VALİLİĞİN ‘KAYALIKTAN DÜŞTÜ’ İDDİASI
Van Valiliği ise, tüm bu raporlara rağmen iki kişinin helikopterden atıldıklarını yalanladı. Valilik, Servet Turgut hakkında ‘dur’ ihtarına uymayarak kaçmaya çalıştığı esnada kayalık alanda düştüğü ve yaralandığını ileri sürdü.
Ancak MA, valiliğin ‘kayalık’ dediği alanı da görüntüleyerek, söz konusu alanda hiçbir kayanın olmadığı ve sadece samanlık olduğunu ortaya çıkardı.
Son olarak Valilik, 5 Ekim’de aldığı bir kararla toplantı, gösteri yürüyüşlerini ve basın açıklamalarını 15 günlüğüne yasakladı.