DOB Genel Müdürü Selman Ada açığa alındı

Hakkında hâlihazırda ‘kurumu zarara uğrattığı’ gerekçesiyle altı farklı soruşturma bulunan Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü Selman Ada’nın açığa alınmasına gerekçe olan yeni soruşturmanın kurum müdürlerine attığı ‘29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ mesajı olduğu iddia ediliyor


Göreve geldiğinden bu yana “kendi eserlerini sahneye taşıyarak gelir elde ettiği” gerekçesiyle uyarılan ve ‘kurumu zarara uğrattığı’ gerekçesiyle hakkında altı farklı soruşturma bulunan Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü Selman Ada, yeni  başlatılan bir soruşturma nedeniyle açığa alındı.

Cumhuriyet’ten Selda Güneysu’nun haberine göre hakkında, ‘kurumu zarara uğrattığı’ gerekçesiyle altı farklı soruşturma daha bulunan Ada için bir soruşturma da kurum müdürlerine attığı ‘29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ WhatsApp mesajı için başlatıldı. Ada’nın bakanlık tarafından “açığa alınmasının nedeninin de bu mesaj olduğu” belirtildi. Şubat ayı itibarıyla emekli olması beklenen Ada’nın son ana kadar ‘üçlü kararname’ ile yeniden DOB Genel Müdürü olmayı beklediği ancak bakanlıktan bu yönde bir ‘sinyal alamayınca’ söz konusu mesajı kurum müdürlerine gönderdiği öğrenildi. Ada’nın önce ‘görevden alınması’ talep edilirken, kendisinin ‘görevden alındı’ yazısı karşısında karşı hamlede bulunarak, emeklilik dilekçesini verdiği kaydedildi. Kendi eserlerini en yüksek telif ücreti ile sahneletmek, konaklama giderlerinde kurumu zarara uğratmak gibi çeşitli nedenlerle hakkında soruşturma olan Ada’nın sonunu da Cumhuriyetin 94’üncü yıldönümü nedeniyle kurumun il müdürlüklerine gönderdiği şu WhatsApp mesajının hazırladığına dikkat çekildi. Ada, gönderdiği mesajda şunları kaydetti:

“Günaydın. Bugün Cumhuriyetin 94’üncü yıldönümü. İçi boşaltılmış Cumhuriyetin bayramı olmaz. Ancak anma töreni olur. 80 darbesi ortaya Özal’ı ANAP’lı günleri çıkardı. Dünya kapitalizmine hızlı ve altyapısız entegre olduğumuz yıllardı. Arkasından ekonomik kâbuslar yaşandı. Enflasyonist dönem. Akabinde A ve K partisi çoğunluk iktidarı oldu. Daha öncesinde ülkeyi üst düzey bir azınlık yönetiyordu. A ve K partisiyle yönetim cahil çoğunluğun eline geçti. Bunlar plaja gitmez. Mayo giymez. Eşiyle restoranda şarap içmez. Tiyatro kültürü olmayan, Batı’yı kavrayamamış kasabalılar.”

CHP için de ‘türkübar solcuları’ ithamında bulunan Ada, mesajında sözlerini şöyle sürdürdü:

“16 yıl kesintisiz tek başına iktidar olarak çok uzun bir zaman. Sonuçları görüyoruz. Toplum, bu yapıya karşı çağdaş, ilerici bir alternatif yapı oluşturamadı. CHP de kasabalı kaldı. Kimi köhne MHP’li, kimi Türkübar solcusu. Kimi de Vatan Partili lokal ütopistler. Sanat kurumları büyük yaralar aldı. Konservatuvarlar kurutuldu. Kadrosuzluk esas oldu. Başrol oyuncuları temizlik işçisi ücretinin altına düştü. Zor bir dönem yaşamaktayız. Sabır ve çok çalışma dilerim. Değişim için çok çalışmak yeterlidir. Duruma razı olmak sanatçının duruşu değildir. Durumu toplum yararına değiştirmek sanatın ve sanatçının asli görevidir.”

Ada, göreve geldiği ilk günden itibaren ‘tartışmalı’ kararların altına imza atmıştı. Bir genel müdürün kendi eserini sahneye taşıması ve o eser üzerinden telif ücreti alması ‘etik’ olmamasına karşın Opera ve Bale’nin tüm sahnelerinde kendi eserlerini sahneye taşımıştı. Sayıştay da DOB Genel Müdürlüğü’nün 2015 Denetim Raporu’nda, Ada’yı yakın takibe almıştı. Raporda, genel müdürlüğün sanat programına Ada’nın kendi eserlerini koyduğu ve bu eserlere yüksek oranda telif ücreti aldığına dikkat çekilmişti.

Ada ayrıca dört eserini 53 temsil olarak sahnelenecek şekilde 2015-2016 sanat sezonu programına almıştı. Sayıştay raporunda Ada’nın toplam 108 bin 620 TL telif ödemesi aldığı, atadığı müdürlerle telif sözleşmesi yapmasının Kamu İhale Yasası’na aykırı olduğu ve farklı il müdürlüklerinde sahnelenen aynı temsillerin dönüşümlü olarak sunulması yerine ayrı ayrı sahne ve kostüm yapıldığı tespitlerine de yer verilmişti. Sayıştay, genel müdürlüğün 2015’te Ziraat Bankası ile imzaladığı sponsorluk sözleşmesi kapsamında sağlanan gelirleri de mercek altına almıştı. Bu kapsamda Ada’nın Başka Bir Dünya adlı eserinin prömiyeri için yaptığı İstanbul seyahati de denetlenmişti. Ada’nın İstanbul’da bir otelde deniz manzaralı odada geceliği 650 Euro’dan üç gece kaldığı tespit edilmişti. DOB Genel Müdürlüğü’nün büyük bir ekonomik krize girdiği ve bu nedenle ekonomik tedbirler aldığı da ortaya çıkmıştı.

Ada, tüm il müdürlüklerine bir yazı göndererek ödenek kapsamında elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet, temizlik hizmeti alımı gibi zorunlu giderler dışında harcama yapmamaları, yıl sonuna kadar yeni turne düzenlememeleri talimatını da vermişti. Ada’nın göreve geldiği 2014 yılından itibaren yaptığı atamalar da ‘tartışmalara’ neden olmuştu. Ada, sadece üç yılda 30’u aşkın yöneticiyi görevden almıştı. Ada ayrıca göreve geldiğinde kurumun internet sitesinden kendi özgeçmişini yayınlamış ancak bu özgeçmiş içinde yer alan ‘birinciler birincisi’, ‘Türkiye’nin aydınlık yüzü’, ‘dünyaya açılan ilk Türk opera bestecisi’ ve ‘olağanüstü orkestra şefi’ gibi ifadeleri nedeniyle de tartışmalara konu olmuştu.

Rengim Gökmen’in yerine atanmıştı

Selman Ada’dan önce DOB Genel Müdürü, orkestra şefi Prof. Rengim Gökmen’di. Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik tarafından 24 Temmuz 2014’te görevden alınan Gökmen, görevden alınmadan kısa bir süre önce, o dönem gündemde olan ve Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi ile Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü gibi sanat kurumlarının kapatılmasını öngören Türkiye Sanat Kurumu Yasa Tasarısı’na (TÜSAK) karşı çıkmış ve bunu her fırsatta da dile getirmişti.

Gökmen, “görevden alınmasının hukuka aykırı olduğu” gerekçesiyle açtığı göreve iade davasını kazanarak görevine getirilmiş, fakat 20 gün sonra yeniden görevinden alınmış ve yerine Selman Ada atanmıştı.