Cumartesi Anneleri kendilerine açılan davaya ilişkin açıklama yaptı

Cumartesi Anneleri/İnsanları, 700. Hafta oturmasına polis müdahalesinin ardından dava açılmasına dair açıklama yaptı


Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 25 Ağustos 2018’deki 700. hafta eylemine düzenlenen polis saldırısında gözaltına alınan 46 kişiye ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama’ suçlamasıyla, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçundan dava açıldı. Cumartesi Anneleri haklarında hazırlanan iddianameye “Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın!” diyerek tepki gösterdi. 

“CUMARTESİ ANNELERİNİN AÇIKLAMASI KAMU DÜZENİNE VE GENEL AHLAKA AYKIRI”

Hazırlanan iddianamede savcılık, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 700. defa yapmak istedikleri basın açıklamasının ‘milli güvenlik, kamu düzeni, genel ahlak, genel sağlık, suç işlenmesinin önlenmesi’ olduğunu iddia etti. 

Savcı Fatih Dönmez’in hazırladığı iddianamede Cumartesi Anneleri/İnsanları hakkında ‘kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen dağılmama’ suçunun işlendiği iddia edildi. Dönmez, 46 kişi hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası istedi. Savcılık eyleme katılan ve Galatasaray Meydanı’nda oturarak Cumartesi Anneleri’ne destek veren milletvekillerinin dosyasını ise ayırdı.

“İNKÂR VE CEZASIZLIK SİYASETİ DEĞİŞMEDİ”

Cumartesi Anneleri/İnsanları haklarında açılan davaya tepki gösterdi. Gazete Duvar’da da yer alan basın açıklamasında ise şu sözler kaydedildi:

“Biz Galatasaray’a çıktığımızdan beri 17 iktidar değişti. Ancak iktidarlar değişse de kayıplarımızla ilgili inkâr ve cezasızlık siyaseti hiç değişmedi. Çünkü cezasızlık, ihlalin bir devlet politikası olarak uygulanmasının ortaya çıkardığı sonuçtur ve ihlal rejimi, iktidarlar değişse de değişmeyen bir Türkiye gerçeği olarak varlığını sürdürmektedir. Evrensel hukuk standartlarından uzak bir yargı mekanizması üreten siyasal sistem, kayıplarımızın akıbetinin açığa çıkarılmasını ve bu suçu işleyenlerin hesap vermesini engelliyor. Adında ‘adalet’ sözcüğü bulunan iktidarın son dönem uygulamaları ise adalet isteyen Cumartesi Anneleri’ni  yargılama noktasına geldi.”

Cumartesi Annelerinin/İnsanlarının 28 Şubat koşullarında bile basın açıklamalarını sürdürdüklerinin altını çizen Cumartesi Anneleri/İnsanları, hazırlanan iddianameyi “Sorununuz kabinemin sorunudur’ diyen AKP iktidarının “Hukuk ve adalet reformu” müjdesi sonrasında gerçekleşti” şeklinde değerlendirdi.

Cumartesi Annelerinin/İnsanlarının yaptığı açıklamada son olarak “Önce yargıyı araçsallaştıran siyasetinize son verin. Hak ve adalet arayışını suç sayan zihniyetinizi değiştirin. Cezasızlığa son vererek, adaleti sağlayacak bütünlüklü politikaları hayata geçirin. Sözde reformlarınızla bizi oyalamayın, toplumun ve bizim adalet talebimizi duyun ve adliyelerin kapılarını artık adalete açın” ifadesi yer aldı.

NE OLMUŞTU?

25 yıldır kayıplarının akıbetini öğrenmek için Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri/İnsanları 25 Ağustos 2018’deki 700. eylemlerinde Beyoğlu Kaymakamlığı’nın yasak kararı ile karşılaşmıştı. Cumartesi Anneleri eylemi 699 haftadır olduğu gibi 700. haftalarında da gerçekleştirmek istediklerini belirtmiş, 34 kayıp yakını ve hak savunucusu polislerce gözaltına alınmıştı. Destek için gelenler de polisin sına ve biber gazına maruz kalmıştı. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “700. gösterilerini yapmak istediler, izin vermedik çünkü bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?” demişti.