Yazar Azad Zal’a hapis cezası

Yazar, çevirmen ve J&J Yayınevi sahibi Azad Zal’a; KHK ile kapatılan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kürdi-Der) ve Kürt Yazarlar Derneği üyesi olması, yasaklı yayınlar bulundurması ve taziyelere katılması gibi gerekçelerle “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi


Şair, yazar ve gazeteci Azad Zal’a “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla yargılandığı davada 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.

MLSA’dan Deniz Tekin’in hazırladığı haberdeki ayrıntılara göre şair, yazar, çevirmen, gazeteci ve J&J Yayınevi sahibi Azad Zal; KHK ile kapatılan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kürdi-Der) ve Kürt Yazarlar Derneği üyesi olması, “bölücü faaliyet yürüten bir televizyon ve radyo programına” katılımcı bulması, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) delegesi olması, yasaklı yayınlar bulundurması ve taziyelere katılması gerekçe gösterilerek “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla yargılanıyordu.

Tekin’in aktardığı bilgilere göre, bugün görülen karar duruşmasında iddia makamı Azad Zal’ın “örgüt üyesi olmak” suçundan cezalandırılması yönünde geçtiğimiz kasım ayında görülen duruşmada mahkemeye sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar etti. Esas hakkında savunmasına devam eden Av. Abdullah Çağer, müvekkilinin hem yazar hem de yayıncı olması nedeniyle davet edildiği konferanslar, seminer ve etkinliklere yazar kimliğiyle katıldığını söyledi. DTK delege kartının toplantılara katılan kişiler için hazırlandığını belirterek müvekkilinin DTK üyesi olmadığını vurguladı. Dava dosyasındaki kayıtlarda “bilinmeyen şahıs” olarak geçen kişinin yazar ve programcı olduğunu anımsatan Çağer, bu kişinin yardım etmesi amacıyla kendisi gibi yazar olan müvekkilini aradığını ifade etti. Müvekkilinin yasal olan Kürt derneklerinin üyesi olmasının suç olmadığını vurgulayan Çağer, bir avukatın mesleği gereği bir baroya kayıt olması gibi müvekkilinin de mesleğinin gereği olarak bir derneğe üye olmasının suç sayılamayacağını ifade etti. Müvekkilinin katıldığı iki taziye nedeniyle suçlanmasını hatırlatan Çağer, taziyelere katılmanın suç olmadığını ve taziyelerde ölen kişinin kimliğine bakılmaması gerektiğini belirtti. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde müvekkilinin eylemlerindeki süreklilikten kastın ne olduğunun dahi belirtilmediğini kaydeden Çağer, müvekkilinin katıldığı toplantı ve taziyelerde Yargıtay’ın emsal kararlarında belirlediği kriterlerde süreklilik ve yoğunluğun söz konusu olmadığını söyledi. DTK davalarında yerel mahkemelerin verdiği birçok kararın Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesinde beraat ile sonuçlandığı aktaran Çağer, bütün hususlar göz önüne alınarak müvekkili hakkında beraat kararı verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Azad Zal’ın üzerine atılı “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçunu işlediğinin  sabit olduğuna kanaat getirerek 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, Zal’ın belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi.

*MLSA