Tahliye edildiği davadan tutuklandı: Kavala hakkında yeni karar

İş insanı ve aktivist Osman Kavala hakkında daha önce tahliye olduğu ‘anayasal düzeni değiştirmek’ suçundan tutukluluğa devam kararı veren İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi bu kararı kaldırdı. İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı da 1079 gündür tutuklu olan Kavala’nın serbest bırakılması için çağrı yaptı


İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, TCK’nin 309. maddesindeki ‘anayasal düzeni değiştirmek’ suçundan daha önce tahliye olmasına rağmen ‘tutukluluk halinin devamına’ karar verdiği iş insanı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala hakkındaki kararı kaldırdı.

T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, mahkeme, konunun haber yapılması ve avukatlarından gelen açıklamalar sonrasında dosyayı yeniden inceleyerek bu kararı verdi. Böylece iki tahliye, bir beraat ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına rağmen serbest bırakılmayan Kavala için bir de tahliye olduğu suçtan tutuklamaya devam kararı verilip, sonra bu karar kaldırılmış oldu.

‘SEHVEN’ KARARLA TUTULUYOR

Mahkeme tensip tutanağında Kavala’nın TCK 309. Maddesi’ndeki (Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme) suçtan tutukluluğuna devam kararı verdi. Ancak Kavala bu suçtan tahliye edilmişti. Yaşanan bu durum Kavala’nın avukatları tarafından gündeme getirilince mahkeme hatasını düzeltti. 

Mahkeme yaptığı inceleme sonucu hatanın tensip tutanağına sehven eklenen ara karardan kaynaklandığını belirtti. Mahkeme Kavala’nın TCK 309’dan tutukluluğunun devamına şeklindeki kararını kaldırdı. Karar Kavala’nın müdafilerine tebliğ edildi. 

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI DAYANIŞMA AĞI’NDAN ÇAĞRI

Osman Kavala’nın serbest bırakılması ve hakkındaki suçlamaların düşürülmesi çağrısı yapan İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı da açıklamasında şunları ifade etti: 

“Osman Kavala hakkındaki bu iddiaların da öncekiler gibi mesnetsiz olduklarının ispatlanacağına şüphe yok. Zira, ‘hukuka aykırı’ demenin bile yetersiz kaldığı bu iddianame hukukun reddi niteliğinde. Söz konusu iddiaların kendisi iç hukuka ve evrensel hukuk değerlerine meydan okuyor. Mahkeme, hiçbir somut delil içermeyen, politik önyargılar ile oluşmuş varsayımlar üzerine kurulan, birbiriyle bağlantısız olayları art arda sıralayıp farazi çıkarsamalar yapan bu iddianameyi kabul etmekle, hukukun tüm temel prensiplerini ihlal etmiş görünüyor.”