Son bir ayda 100’ü aşkın habere erişim engeli

Sansüre yol açacağı endişesiyle çokça tartışılan ve geçtiğimiz aylarda mecliste kabul edilerek yürürlüğe giren sosyal medya düzenlemesi erişim engellerinde artışa yol açtı


Kamuoyunda ‘Sosyal medya düzenlemesi’ olarak bilinen ‘İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin geçtiğimiz aylarda TBMM’de oylanarak yasalaşmasının etkileri görülmeye başlandı. Uzmanlar erişim engeli vakalarındaki artışa dikkat çekerek otosansürün artacağı öngörüsünde bulundular.

Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan Zehra Özdilek’in haberinde, son bir ay içinde 100’ü aşkın habere erişim engeli getirildiğine vurgu yapılarak, siber haklar uzmanı Yaman Akdeniz ve İstanbul Barosu Bilişim Hukuku Komisyonu Başkanı Şebnem Ahi’nin konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.

YOLSUZLUK HABERLERİNE ERİŞİM ENGELLERİ DİKKAT ÇEKİCİ

Yaşananları ağır bir sansür yaptırımı olarak değerlendiren Yaman Akdeniz, “Basın özgürlüğüne ağır bir müdahaledir. Erişim engeli kararlarına baktığımızda kamuoyunu ilgilendiren yolsuzluk, bazı şirketlere verilen vergi avantajları ile ilgili yani sıklıkla hükümete yakın olan kuruluşların lehine verilen kararlar. Ve özgürlüğün tartı yapılmadan sıklıkla hâkimler tarafından nedenleri açıklanmadan erişim engeli kararı veriliyor” dedi.

Sosyal medya yasası ile birlikte Sulh Ceza hakimliklerine içeriklerin kaldırılması yetkisi ve yaptırımı verildiğini hatırlatan Akdeniz, “Dolayısıyla hiçbir yargılama yapılmadan, karşı tarafın hukuki görüşü alınmadan haberi dahi olmadan kamuoyunu yakından ilgilendiren haberlerle ilgili erişim engellenmesi ve yayından kaldırılması kararı veriliyor” dedi.

KAÇINILMAZ SON: OTOSANSÜR 

Erişim engelleme kararlarını vermeye yetkili merciin sulh ceza hâkimlikleri olmasını asıl sorun olarak değerlendiren Şebnem Ahi de, “Zira bu hakimliklerde, karara konu kişi ünlü bir siyasetçi, bir politikacı, hükümete yakın bir iş adamı veya bir inşaat firması olunca erişim engelleme taleplerinin hemen kabul edildiği veya itirazların direk reddedildiği, ancak karara konu kişinin sıradan bir vatandaş olması durumunda hakimliklerin zaman zaman -keyfi olarak- gerektiği halde erişim engelleme kararı vermediği, özel hayatın gizliliği ihlal olsa dahi olayı eleştiri olarak gördüğü durumlar var” değerlendirmesinde bulundu. 

Haber sitelerine sansürün haber alma özgürlüğü bakımından anayasaya da aykırı olduğunu hatırlatan Ahi’ye göre, bu uygulamalar kişilere ve basına baskı hissettireceği için, sansürün yanı sıra otosansür de kaçınılmaz sonlardan biri olacak ve en nihayetinde ifade özgürlüğünün olmadığı bir ortam endişesi yaratacak.