‘Mayıs’ta gözaltına alınan 3 gazeteciden ikisi tutuklandı’

CHP, Mayıs’ta gazetecilerin yine soruşturma ve gözaltılarla karşılaştığını belirterek gözaltına alınan üç gazeteciden ikisinin tutuklandığını açıkladı


CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, mayıs ayına ilişkin hazırladıkları “Basın Özgürlüğü Raporu”nu değerlendirdi. 

Çakırözer’in raporuna göre, RTÜK, 10 kanal ve 1 radyo programına yayın durdurma cezası verdi ve Halk TV başta olmak üzere FOX, Tele1’in de içinde olduğu 11 kanala idari para cezası yağdırdı. Basın İlan Kurumu, Cumhuriyet, BirGün ve Evrensel’e toplamda 47 günlük ilan kesme cezası verdi. Cumhuriyet ve Birgün gazetelerine haberleri nedeniyle tekzip yayınları gönderildi. Bilişim Teknolojileri Kurumu da bir haber sitesine erişimi tamamen engelledi.  

Çakırözer, “Mayıs ayında gazeteciler yine soruşturmalar ve gözaltılarla karşılaştı. Gözaltına alınan üç gazeteciden ikisi tutuklandı. Birinde ‘cezaevindeki arkadaşlarına para göndermek’, diğerinde ise sosyal medya paylaşımları gerekçe olarak gösterildi.” dedi.

BARIŞ PEHLİVANA DARP GÖRÜNTÜLERİ: HSK’DEN BİR SES ÇIKACAK MI?

MİT mensubunun ifşa edilmesine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan gazetecilerin tutukluluklarının devam ettiğini belirten Çakırözer, “OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’ın tutuklandığı sırada karşılaştığı darp muamelesinin görüntüleri bu ay içerisinde ortaya çıktı. Aslında daha ilk tutuklama anında Barış Pehlivan ve avukatları, kötü muamele gördüklerini söylemişler ancak savcılık bunun ‘doğru olmadığını’ savunmuştu. Görüntüler ortaya çıktı, milyonlar izledi ancak yine mahkeme, ‘böyle bir şey yok’ dedi. Adalet Bakanlığı, HSK’den bir ses çıkacak mı diye haftalardır bekliyoruz.” diye konuştu.

‘GAZETE VE TV’LERE KESİLEN CEZALAR BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLMADIĞININ KANITI’

Koronavirüs salgını döneminde gazetelerin tirajlarının büyük oranda düştüğünü dile getiren Çakırözer, şunları kaydetti:

“Gazetelerin yaşadığı maddi sıkıntılar, gazetecilere yönelik hukuki süreçlerinin yanı sıra basının özgürce işini yapmasını sağlamaktan sorumlu devlet kurumları olan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, RTÜK, Basın İlan Kurumu da basını hedef alan müdahalelerini salgına rağmen sürdürmekteler. Madem basın özgür, o zaman neden gerçek haberler için siyasi baskı altındaki yargı aracılığıyla gazetelere ceza kesilmekte? Halkın haber alma hakkı için yayın yapan televizyon kanallarına, gazetelere verilen ağır cezalar basın özgürlüğünün olmadığının kanıtıdır. Yayın durdurma, idari para cezaları ile gazetelere resmi ilan vermeme cezaları, halkın haber alma hakkına darbedir. Türkiye’de demokrasi ve basın özgürlüğünü tartışabilmek için bu hukuksuz cezalardan, sansür girişimlerinden derhal vazgeçilmelidir.”