Mahmut Alınak’ın kitabına yasak

Mahmut Alınak’ın Cizre’de sokağa çıkma yasağı sırasında yaşananları anlattığı “Mehmet Tunç ve Bêkes” adlı kitabı Kars T Tipi Cezaevi’nde bir tutukluya gönderilirken yasaklandı. İstanbul 2’nci Sulh Ceza Hakimliği yasağın gerekçeli kararını açıkladı


Kürt siyasetçi, avukat ve yazar Mahmut Alınak’ın 2017’de CHA Yayınevi’nden çıkan Mehmet Tunç ve Bêkes adlı kitabı yasaklanarak toplatıldı.

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015’te ilan edilen ve 79 süren sokağa çıkma yasağı sırasında yaşananları, ilçe halkının maruz kaldığı saldırıları ve bu saldırılara karşı verdiği direnişi aktaran kitap,  Kars T Tipi Cezaevi’nde bir tutukluya gönderilirken yasaklandı. İstanbul 2’nci Sulh Ceza Hakimliği yasağı, kitabın 114, 115 ve 128’inci sayfalarında yer alan şu cümlelere dayandırdı:

“Kürt hareketinde barış rüzgarları esiyordu. Dağların eteklerinde barış çadırları kurulmuştu, insanlar akın akın çadırları ziyaret ediyorlardı. Devlet çadırlara giden yolları tutmuş, günü geldiğinde gereğini yapmak üzere herkesi kayıt alıyordu.” (Sayfa 114)

“Devletin; evleri, işyerlerini ağır silahlarla kalbura çevirip kan döktüğü Silvan’da…” (Sayfa 115)

“AKP liderliğindeki devlet, Kürt şehirlerini harabeye çevirmek için kanlı bir tuzak kurup pusuya yattığı günlerdi.” (Sayfa 128)

Mahkemenin kitabın toplatılması ve el konulması kararını Mezopotamya Ajansı’na değerlendiren Mahmut Alınak, kitabın Kars T Tipi Cezaevi yönetimi tarafından mahkemeye ihbar edildiğini söyledi. Cezaevi yönetiminin hazırladığı ihbar dilekçesinde kitabın cezaevinde bulunanlar tarafından eğitim için kullanıldığı ve büyük bir tehlike arz ettiğinin yazıldığını aktardı.

Alınak, kitabın yasaklanmasıyla ilgili itiraz yoluna gittiklerini belirterek şunları dile getirdi: “Şiro’nun Ateşi kitabım tam 15 yıl boyunca yasaklı kaldı ve en son AİHM bu yasağı kaldırdı. Yine ‘HEP, DEP ve Devlet’ kitabım yasaklandı ve 18 yıldır bu yasak halen devam ediyor. Son olarak ‘Tarihin Çarmıhında Güneş Ülkesi’ kitabımla ilgili yürütülen soruşturma var ve bu soruşturma yıllardır bir sonuca ulaşmadı. Şimdi görüyoruz ki 90’lı yıllardan bugüne kadar bir şey değişmedi hatta çok daha kötüye gitti. Bu yasağı tanımıyor ve insanların bu yayınlara sahip çıkması gerektiğini düşünüyorum.”

.