Mahkeme, Bildirici’nin açıklamalarında “yandaş medya” ve “RTÜK siyasi iktidarın arka bahçesi gibi” ifadeler kullanması ve “tarafsızlığını yitirmiş olmasını” gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına dair başvuruyu reddetti, işlemin iptaline dair kararı ise daha sonra vereceğini belirtti. Bildirici, mahkeme kararının bozulması istemiyle İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
9. İdare Mahkemesi’nin kararında şu ifadelere yer verildi:
“19 Eylül 2019 tarihinde birikim.com isimli internette sitesine röportaj veren davacının ‘RTÜK bırakın bir meslek örgütü ya da uzmanlık kurulu bile değil. Burası siyasi iktidarın arka bahçesi gibi’ ifadelerine yer verildiği, 16 Eylül 2019 tarihinde Halk TV’de ‘Medyanın büyük bir bölümü iktidarın propaganda aygıtı durumunda, böyle bir işlev sergiliyorlar’ açıklamalarında bulunduğu, 13 Eylül 2019 tarihinde Tele 1 televizyonunda davacı tarafından ‘Yandaşlara oradan nasıl para akıtıldığını, yandaş medya dahil nasıl para akıtıldığını gördü’ ifadelerine yer verildiği görülmektedir. Bu ifadelerden de görüldüğü üzere davacının bir kısım özel medya hizmet sağlayıcı kuruluş hakkında tarafsızlığını yitirdiği dolayısıyla 6112 sayılı kanunun yasaklar ve denetim başlıklı 38. maddesinin 2. fıkrasına aykırı davrandığı anlaşılmıştır.”
CHP kontenjanından Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğine seçilen Faruk Bildirici’nin üyeliği “ortaya koyduğu eylem ve söylemler” gerekçe gösterilerek düşürülmüştü.
