İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden RTÜK raporu

İnsan Hakları İzleme Örgütü, RTÜK’ün son dönemde radyo ve televizyon kanallarına verdiği cezaları raporlaştırarak tarafsızlık ve çoğulculuk çağrısı yaptı


İnsan Hakları İzleme Örgütü 15 Aralık Salı günü yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yayıncılık denetiminden sorumlu Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) hükümeti eleştiren yorum ve haberleri yayınlayan bağımsız televizyon ve radyo kanallarına yönelik cezai nitelikli orantısız yaptırımlar uyguladığını ifade etti.

Örgüt, açıklamasında RTÜK’ün, televizyon haber kanallarının büyük çoğunluğunun hükümet yanlısı olduğu bir bağlamda, iki televizyon kanalına beşer günlük yayın durdurma cezası ile diğer kanallara ağır para cezaları uygulayarak bağımsız ve eleştirel yayınlara yönelik sansürün derinleştirilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, “Türkiye’nin yayın denetiminden sorumlu kurumu tarafından hükümeti eleştiren yayın organlarına uygulanan ağır yaptırımlar, önemli bir kamu kurumunun Cumhurbaşkanı Erdoğan hükümetinin bir kolu haline geldiğini gösteriyor” dedi. Williamson, “Halen hükümeti eleştiren programları yayınlamaya cesaret edebilen birkaç televizyon kanalına karşı ağır para cezaları uygulamak veya yayınlarını durdurmak ifade özgürlüğünü ihlal ediyor” açıklamasında bulundu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, yaptırım uygulanan birkaç televizyon kanalının yöneticileri, avukatları ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun eski ve mevcut üyeleriyle görüşmeler yaptı, RTÜK tarafından alınan 43’ten fazla kararı, mahkeme belgelerini ve ilgili yerel ve uluslararası mevzuatı inceledi. Örgüt, Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki 6112 sayılı kanunu inceleyerek Halk TV, Tele 1 TV, Fox TV, KRT TV, Habertürk TV, Radyo Harman ve TLC gibi televizyon ve radyo kanallarına verilen cezaları detaylıca inceledi.

Williamson yaptığı açıklamada,” Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı, Cumhurbaşkanına doğrudan siyasi bağlılığını göstermenin yanı sıra Kurul’un da bir bütün olarak bağımsızlıktan yoksun olduğunu defalarca ortaya koydu,” dedi. Williamson ayrıca “Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, medyayı sansürlemek ve medya mensuplarını korkutmak için bir araç olarak hizmet etmeyi bırakmalı, uyguladığı cezaları derhal iptal etmeli, görev tanımındaki gibi tarafsızlık ve çoğulculuk için çalışmalıdır” diye vurguladı.