İşte Türkiye Yayıncılar Birliği’nin açıklaması:
Çocuk kitaplarında, çocuk psikolojisine aykırı içeriklere maalesef rastlanmakta, bu konuda haberler basına yansımakta ve kamuoyunun haklı tepkisini çekmektedir. Ancak soruna çözüm olarak ortaya atılan, tüm kitaplara yönelik “uzman denetimi”nin yasalaştırılması talebini, hem çocuk yayıncılığı hem de çocukların geleceği açısından çok endişe verici bulduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Edebiyat eserlerinin “çocukları korumak” adına ideolojik denetime ve baskıya maruz kalması, edebi eserlerin kısmen ve tamamen sansürlenmesi, maalesef tarihimizde yeni olmayan ve özellikle eğitim alanında sıkça karşımıza çıkan uygulamalardır. Çocukları Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun raporlarıyla çocuk edebiyatının yanı sıra yetişkinlere yönelik edebi eserler ve dünya klasikleri bile dava konusu edilmekte; yayıncı, kitabının edebi eser olduğunu kanıtlamaya zorlanmaktadır.
Bunlar, her fırsatta itirazımızı seslendirdiğimiz yasakçı zihniyetin yansımalarıdır. Üstelik, eğitim kitaplarıyla edebiyat kitapları arasında doğallıkla olması gereken farkların bilincinde olunmadığının da göstergesidir. Ülkemizin çocuk edebiyatının tüm birikiminin böyle bir tepeden inme denetime mahkûm edilmesi, çocuklara verilecek en büyük zararlardan biri olacaktır. Edebiyatın özgürlüğünü elinden almak, yeni bir baskı mekanizmasıyla zihinleri daha da karartmaktan başka bir sonuç getirmez.
Çocuk yayınlarının, çocuk psikolojisine uygunluğunu incelemek; çocuklara yaşlarına, duygusal ve zihinsel gelişim düzeylerine ve ilgi alanlarına uygun kitapların üretilip sunulması önemlidir. Bu nitelikte kitapların üretilmesi öncelikle yayıncıların, çocuklara sunulması ise öğretmenlerin ve ailelerin doğal sorumluluğudur.
Çocuklarda travma yaratacak, zihinsel ve ruhsal gelişimlerine zarar verecek herhangi bir unsuru yayınladıkları kitaplarda bulundurmamak, elbette çocuk yayıncılarının başlıca etik sorumluluklarındandır. Yayınevleri, alanında uzman editörleri sayesinde, çocuk kitaplarının yayına hazırlanma sürecinde gerektiğinde farklı pek çok disiplinden uzmanların görüşlerine başvurarak, kitapların hedef yaş gruplarına göre yayımlanmasını sağlamakla yükümlüdür.
İşini layıkıyla yapan yayıncıların bu konuda ne kadar hassas davrandıklarını, çocuklara okuma coşkusu ve hayal gücü zenginliği veren, zihinsel ve psikolojik gelişimlerini ivmelendiren sayısız nitelikli çocuk kitabından ve ebeveynlerin çocuk kitaplarına her geçen gün artan talebinden izlemek mümkündür.
Bu önemli konunun “edebiyata denetim” için vesile edilerek, çarpık biçimde tartışılmasına son verilmesini ve bu tür baskıcı yapılaşmalara yol verilmemesini diliyoruz.