Depremde ifade özgürlüğü karnesi

6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olarak belirlenen ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından ifade özgürlüğünün ihlal edildiği birçok vaka yaşandı. Bu vakaları sizler için derledik


Fotoğraf: Anadolu Ajansı, Kaynak: bianet

6 Şubat’ta merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olarak belirlenen ve 10 ili etkileyen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından ifade özgürlüğünün ihlal edildiği birçok vaka yaşandı. Bu vakaları sizler için derledik.

GAZETECİLERİN HABER YAPMASI ENGELLENDİ

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, deprem bölgesindeki gazetecileri “moral bozucu yayın yapmak kimsenin haddi değildir” diyerek hedef aldı. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Şahin “Afet karşısında tek yürek olan halkımızı doğru bilgilendirmeyenleri, askeriyle polisiyle tüm yetkilileriyle sahada olunmasına rağmen algı çalışması peşinde koşanları yakından takip ediyoruz. Art niyetli olarak manipülatif yayın yapan kuruluşları görmezden gelmemiz mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, depremden bir gün sonra Twitter hesabından “‘Dezenformasyon Bildirim Servisi”nin halkın kullanımına açıldığını “müjdeledi.” Altun vatandaşları, deprem felaketine ilişkin üretilen ve yayılan şüpheli/yalan olduğunu düşündükleri haberleri uygulama üzerinden kendilerine bildirmeye davet etti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin 7 Şubat’taki grup toplantısında, devletin deprem çalışmalarında yetersiz kalmasını eleştirenleri şu sözlerle hedef aldı: “Normal zamandaki gibi ‘gözünün üzerinde kaşın var’ gibi mesnetsiz eleştirilerin sergileneceği bir zaman olmadığı bilinmelidir. Provokasyon peşinde koşan vandallara, felaketi istismar etmeye gayret eden utanmazlara kesinlikle göz yummayacağız. Bu da geçecektir, Allah bizimledir. Ne tarihimizi, ne coğrafyamızı ne de kimliğimizi değiştirebiliriz.”

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati deprem bölgesinden televizyonlara verdiği demeçte, “Burada asıl sıkıntı sosyal medyadaki yanlış haberler. Binalarda şehitlerimiz var, yaralılar da var” ifadeleri ile “sosyal medya”yı hedef gösterdi.

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) 7 Şubat’ta, depremlerin ardından provokatif paylaşımlarda bulunduğu tespit edilen dört şüphelinin gözaltına alındığını açıkladı.

EGM’den konuya dair bir açıklama yayımladı. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nca kanunların verdiği yetki çerçevesinde, suç ve suçlularla mücadele amacıyla internet ortamında 7/24 esasına göre sanal devriye faaliyetleri yürütüldüğü belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“06.02.2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş/Pazarcık ilçesi olan 7.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş ve deprem çevre illerimizde de hissedilmiştir. Yürütülen sanal devriye faaliyetleri kapsamında; sosyal medya platformları üzerinden yardım çağrısında bulunan vatandaşlarımızın adres ve lokasyon bilgileri ivedilikle tespit edilerek ilgili birimlerle koordinasyon kurulmaktadır. Ayrıca Kahramanmaraş/Pazarcık merkezli yaşanan depreme ilişkin sosyal medya platformlarında, vatandaşlarımız üzerinde korku ve panik yaratmak amacıyla provokatif paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 90 hesap yöneticisinin tespiti yapılarak ilgili birimlere gönderilmiş, Cumhuriyet Başsavcılıklarınca alınan talimat gereği 4 şahıs gözaltına alınmıştır. Diğer hesap yöneticileri ile ilgili iş ve işlemler devam etmektedir.”

7 Şubat’ta Adana’da haber takibi yapan Evrensel gazetesi muhabiri Volkan Pekal, deprem nedeniyle Adana’dan ve çevre illerden çok sayıda kişinin tedavi olmak için geldiği Şehir Hastanesi’nden görüntü almaya çalışırken polisler, valilik tarafından verilen “sözlü talimat” gereği görüntü çekmenin yasaklandığını söyledi. “İzin almadığı” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” (TCK 134) ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Pekal, yapılan işlemler sonrasında serbest bırakıldı.

Enver Aysever ve Merdan Yanardağ hakkında,  deprem sonrası yaptıkları yayınlarda “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” (TCK 216) ettikleri suçlamasıyla 7 Şubat’ta soruşturma başlatıldı. Yanardağ, yaptığı sosyal medya paylaşımında, “İktidar gerçekleri örtmek, bağımsız medyayı susturmak için her şeyi yapıyor. Yurtdışına çıkış yasağı konularak serbest bırakıldık. Tam bir skandal. Susmayacağız” dedi.

Haber takibi için 7 Şubat’ta depremden etkilenen illerden Diyarbakır’a giden basın mensupları polis tarafından engellendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın depremi etkilediği 10 ilde süre ile geçerli olacak şekilde ilan ettiği OHAL gerekçe gösterildi ve gazeteciler haber takibi için uygun olmayan noktalara yönlendirildi.

Siyaset Bilimci Özgün Emre Koç deprem ile ilgili sosyal medyada yaptığı yorumlarda “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” iddiası ile 7 Şubat’ta gözaltına alındı. Bir gece gözaltında tutulan Koç, ifade işlemlerinin ardından serbest bırakıldı.

Şanlıurfa’nın Birecik ilçesinde yıkılan bir binayı görüntüleyen Mezopotamya Ajansı muhabiri Mahmut Altıntaş ve JinNews muhabiri Sema Çağlak turkuaz kartları olmadığı gerekçesiyle gözaltına alındı.

Diyarbakır’da Şeyh Şamil Mahallesi, Işık Apartmanı’ndaki arama kurtarma çalışmalarını takip ettiği sırada, enkaz alanında arama kurtarma çalışmalarına katılan gönüllü Mehmet Nuri Güzel ile röportaj yaparken gözaltına alınan MA muhabiri Mehmet Güleş gözaltına alındı. Güleş ve Güzel hakkında, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten” (TCK 216) değil, “sansür yasası” olarak bilinen TCK 217’nin a fıkrasının 1’inci bendini düzenleyen “yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla işlem yapıldığı ve adli kontrolle serbest bırakıldığı belirtildi. Güleş’e emniyet ifadesinde ihbar eden polisin röportaj veren Güzel’in “Burada AFAD yok, UMKE yok. Burada halk kendi imkanları savaşıyor. Halkımız yalnız bırakıldı” ifadeleri kullandığı yönündeki iddiası soruldu. Güzel de aynı suçlama ile gözaltına alındı ve ifade verdi.

The Coalition For Women In Journalism (CFWIJ) depremden sonrası yıkımı, can kayıplarını, yardım gelmeyen bölgeleri haberleştiren gazetecilerin engellendiği haberleri üzerine sosyal medya hesabından, “Gerçek gazeteciler orada yardım bekleyen halkın sesini duyurmaya çalışıyor. Keyfi uygulamaları şiddetle kınıyoruz. Haber takibi engellenmemeli!” açıklamasını yaptı.

CANLI YAYINLARDA VATANDAŞIN SESİ KISILDI

NTV muhabiri Kahramanmaraş’ta canlı yayındayken, sesleri mikrofona yansıyan depremzedeler yardımların yeterli olmadığını söylemeye başladığında, NTV rejisi sesi kapattı ve yayını sonlandırdı.

https://twitter.com/yirmiucderece/status/1622922440165793796

Habertürk muhabiri Tuğba Södekoğlu; enkaz bölgesinde bir depremzede ile konuşurken, depremzedenenin “ben enkazdan çıktım ama ailem hâlâ enkazın içinde, kaç gündür bekliyoruz tek bir araç bile göndermiyorlar, ekipler asla gelmiyor, ben kardeşimden ses duydum, ‘abla ne olursun beni kurtar’ dedi, ve hiç kimse gelmiyor asla” demesi üzerine mikrofonu çekerek depremzedenin yanından uzaklaştı ve “ekipler Kahramanmaraş’ı karış karış geziyor” dedi.

Adıyaman’da afet koordinasyon merkezinde canlı yayına bağlanan TV100 muhabiri Sertaç Murat Koç, yanına gelen depremzede şikâyetlerini anlatmaya başlayınca mikrofonu saklayarak susturmaya çalıştı, ardından da yayın kesildi.

RTÜK YARDIM KAMPANYALARINI ENGELLEDİ

Habertürk programcısı Fatih Altaylı, konteyner evler yapmak için bir kampanya yayını istediklerini ama Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından engellendiklerini duyurdu. Altaylı canlı yayında şunları dedi: “Bu akşam bir yardım ve destek programı yapmak istiyorduk. Türkiye’den ve yurt dışından sporcular, sanatçılar, bilim adamları, iş dünyasından isimler, hep beraber olacaktık ve depremlerdeki bir kısım ihtiyaçları gidermek için bir kampanya yapacaktık. Amacımız konteyner evler yapabilmekti. Birkaç bin tane bile olsa sağlayabilmekti. Ancak son dakikada RTÜK’ten gelen bir talimatla bize dediler ki, ‘Bunu yapmayın.’ Niyeyse… Ortak bir yayın falan olacakmış galiba, bilemiyorum.” RTÜK Başkanı, Üst Kurulun bilgisi ve kararı olmadan televizyonları arayıp deprem için yardım kampanyası yapmamaları talimatını verdi.

TWITTER ENGELLERİ

Kısa Dalga’nın İfade Özgürlüğü Derneği’nin verilerine göre hazırladığı haberinde, depremden sonra hakimlik kararlarıyla erişime engellenmiş ama Twitter’ın işlem yapmadığı bazı Twitter hesapları olduğu söyleniyor. soL Haber, Can Dündar, Sözcü gazetesi, İsmail Saymaz, Sedat Peker, BirGün gazetesi, Barış Yarkadaş, Halkların Demokratik Partisi, Erk Acarer, Akşam gazetesi, Onedio, Barbaros Şansal, Kemal Özkiraz ve Eren Keskin’in Twitter hesapları hükümetin kapatmak istediği Twitter hesaplarından bazıları.

9 Şubat’ta hükümet Twitter’a bant daraltma uyguladı. Enkaz altındakilerle haberleşmek ve yardım kampanyaları için de çok sık kullanılan Twitter’ın yavaşlatılmasına gelen tepki sonucu bant daraltma ertesi gün iptal edildi.