Anayasa Mahkemesi, Kürtçe şarkı ile “terör örgütü propagandası” yapıldığına dair verilen cezayı hukuka uygun buldu

Anayasa Mahkemesi, Diyarbakır’da Kadri Pervane’nin kullandığı halk otobüsünde yüksek sesle dinlediği Kürtçe şarkı nedeniyle aldığı 2 yıl hapis cezasının hukuka uygun olduğuna karar verdi. Kararda, “terör örgütü propagandası” olduğuna hükmedilen parça nedeniyle Pervane’nin “ifade özgürlüğünün ihlal edilmediği” belirtildi


Diyarbakır’da halk otobüsü şoförlüğü yapan Kadri Pervane, 25 Mayıs 2012 tarihinde yolcular ile seyir halindeyken Kürtçe Bijî adlı parçayı dinlediği için otobüsteki yolculuk eden bir polis tarafından uyarıldı. Polis memuru kendisine “Müzik evrenseldir. Kimse karışamaz. Kapatmayacağım” yanıtını veren Pervane’yi 155 Polis İhbar Hattı’na bildirdi.

ANKA Haber Ajansı’nın haberine göre, polis memuru Pervane’nin kendisine, “Git otur yerine soytarı, çakal” ve “Kime şikayet ediyorsan et, bana senin devletin bir şey yapamaz, sen bizim geçmişimizi bilmiyorsun, senin devletin bize ne yaptı ki” ifadelerini kullandığını iddia etti. Kadri Pervane hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla dava açıldı. İddianamede, Pervane’nin araç içinde çaldığı CD içinde 68 adet “terör örgütü propagandası niteliğinde müzik parçasının olduğu, CD’nin 40. sırasında Diyar isimli sanatçının seslendirdiği Bijî isimli parçanın olduğu” ifadeleri yer aldı. İddianamede ayrıca; Pervane’nin CD’deki şarkıları “yüksek sesle dinlemek ve yolculara dinletmek suretiyle terör örgütü mensuplarını ve elebaşısını övmek, faaliyetlerini desteklemek ve yolculara da benimsetmeye çalışmak biçiminde terör örgütü propagandasını yapmak suçunu işlediği” de belirtildi.

Dava sonucunda mahkeme Pervane’ye 2 yıl hapis cezası verdi. Kararın temyize gitmesi sonrasında Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 2015 yılında yerel mahkemenin verdiği cezayı onadı. Pervane, 7 Temmuz 2015 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) “ifade özgürlüğünün ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği” iddiasıyla bireysel başvuruda bulundu. AYM’nin 30 Eylül 2021 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan ve oybirliği ile alınan kararında; Pervane’nin “ifade özgürlüğünün ihlal edildiği” iddiasıyla yaptığı başvurunun, “açıkça dayanaktan yoksun olduğu” gerekçesiyle “kabul edilemez” bulunduğu belirtildi. Pervane’nin adil yargılanma hakkı kapsamında yaptığı başvurudaki “tanık sorgulama hakkının ihlal edildiğine” ilişkin iddiasının, “başvuru yollarının tükenmemesi” gerekçesiyle; “bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma, makul sürede yargılanma haklarının ihlal edildiğine” ilişkin iddiasının da, “açıkça dayanaktan yoksun olduğu” gerekçesi ile reddedildiği duyuruldu. AYM’nin kararında Pervane’ye verilen 2 yıl hapis cezasının “zorunlu toplumsal bir ihtiyaca karşılık geldiği, orantılı olduğu ve bu müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olmadığı” ifadesi de yer aldı.