Sinema, Reklam, Dizi ve TV Programı Çalışanları Sendikası, Haziran 2022’de ‘dernek üyeliğinden’ gözaltına alınan, sekiz gün gözaltında tutulan ve tutuklu olarak yargılanan kurgucu Erhan Örs’ün Silivri Cezaevi’nden gönderdiği mektubu Twitter’dan paylaştı. Sendika’nın, Örs’ün mektubu ile ilgili duyurusu şu şekilde:
“Kamuoyuna
Haziran 2022 tarihinde evinden alınarak sekiz gün gözaltında tutulan ve yargılanmasına tutuklu devam edilen meslektaşımız Erhan Örs’ten mektup var.
İfade özgürlüğüne saldırı niteliğine bürünen, film eserlerinin kriminalize edilmesini ve fiili uygulamadaki çalışma pratiklerinin suç unsuru sayılmasını kaygı verici buluyoruz.
Kamu otoritesi sansürcü ve suçlayıcı bir yaklaşımı temsil etmek yerine, kural dışı çalışma koşullarını denetleyen/caydıran ve yasalara uygun bir hale getiren çalışmalar yürütmelidir. Sektörümüzün asıl ihtiyacı ve temel talebi bu yöndedir.
Erhan Örs’ün en kısa sürede özgürlüğüne kavuşması gerektiğini düşünüyoruz.
Erhan Örs yalnız değildir.”
— Sinema TV Sendikası (@sinematvsen) August 2, 2022
KURGUCU ERHAN ÖRS: “ÇALIŞTIĞIM BELGESELİN İÇERİĞİNE DAİR SUÇLAYICI İFADELERLE TARAFIMA SUÇ İSTİNADI YAPILMAKTADIR”
Kurgucu Erhan Örs, Silivri Cezaevi’nden ‘Görüldü’ damgalı 18 Haziran 2022 tarihli mektubunda hakkındaki suçlamalarla ve süreçle ilgili şu bilgileri aktarıyor:
“Sevgili sinema emekçileri ve kurgucu arkadaşlarım;
5 Haziran 2022 tarihinde evime yapılan baskın ile gözaltına alındım. Sekiz gün süren gözaltı sürecinden sonra çıkarıldığım mahkeme tarafından tutuklanıp, önce Metris Cezaevi’ne ardından da Silivri Cezaevi’ne getirildim. Sizlere ulaştırmak istediğim bu mektubun gecikmesi; kaleme ve kağıda geç ulaşmamızdan kaynaklıdır.
Hakkımdaki suçlamaların büyük bir kısmı hiçbir alakamın olmadığı bir dernek ile ilgili. 2018’de çalıştığım bir belgesel ve belgeselin yönetmeninin dernek üyesi olması beni de dernek üyesi yapmış! Hazırlanan 40 sayfalık emniyet ifadesinin 35 sayfası derneğe ilişkin soruların olduğu kopyala-yapıştır şekilde hazırlanmış, absürt suçlamalar. Kalan beş sayfa ise çalıştığım işlerle ve bu işlerin ödemeleriyle ilgili.
Söz konusu suçlamaya ilk atıf yukarıda bahsettiğim belgesel ile ilgili. Belgeselin içeriğine dair suçlayıcı ifadeler ve bu ifadelere istinaden tarafıma suç istinadı yapılmaktadır. Bu belgeselden aldığım ödemeler de suç kanıtı olarak gösterilmektedir. Daha önce bir kurgucunun böyle bir durumda cezai olarak suçlandığı bir örnek bilmemekle beraber bu suçlamayı da reddediyorum.
İkinci olarak; 2019’da uygulayıcı yapımcısı olarak çalıştığım bir film projesinde gönderdiğim para transferleri ile suçlanıyorum. Bu transferlerin film için gönderildiği ortadadır. Ayrıca kişiler, sinemacı oldukları ayan beyan ortada sektör emekçileridir.
Bunlar dosya ile ilgili asıl suçlamaları oluşturmakla birlikte; hazırlanan 40 sayfalık raporda geçen bazı akıl almaz ayrıntılar da bulunmakta. Bunlardan birisi, 2015’te çalıştığım başka bir belgesel projesi olan Çırılçıplak adlı filmin, Bakur belgeselinin yasaklanması üzerine gelişen gösterim boykotuna neden katıldığı sorusunun tarafıma yöneltilmesidir! Filmin yönetmeni, yapımcısı belli ve dışarıda iken bu sorular bana bir suçlama olarak yöneltildi.
Bu mektubu dayanışmamızın bir üyesi olarak, yaşanan süreci ve ithaf edilen suçlamaları, sinema çalışmalarını detayları ile benden öğrenmenizi istediğim için yazıyorum. Ayrıca sinema üzerinde gelişen sansüre, baskıya ve yasaklamalara karşı direnişte fayda sağlayacağını, dayanışma ruhu yaratacağını umarak da bitiriyorum.
Tüm sinema emekçileri ve KUDA [Kurgucular Dayanışması] üyelerine sevgi ve selamlarımla,
Erhan Örs
Silivri 5 Nolu”