Sosyal medya düzenlemesi onaylandı: 1 Ekim’de uygulanacak

Twitter, Facebook gibi milyonlarca kullanıcısı olan sosyal medya şirketlerine, bir dizi yükümlülük ve yaptırım öngören yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Çıkarılan düzenleme 1 Ekim itibariyle yürürlükte olacak


28 Temmuz 2020 Salı günü toplanan Meclis Genel Kurulu, uzun bir oturumun ardından yapılan oylamada pek çok sansür uygulamasını getireceği tartışılan sosyal medya düzenlemesini kabul etti. Meclis, Twitter ve Facebook gibi Türkiye’de temsilci bulundurmayan ağların yüzde 90 bant genişliğini daraltarak erişimi sınırlayacak düzenlemeyi bayram tatilinden önce geçirdi. 
Sosyal ağ sağlayıcılara Türkiye’de temsilci bulundurma ve bunu yerine getirmeyen ağlara 5 aşamalı yaptırım ve içerik çıkarmayla ilgili bireysel başvuru imkanı getiren düzenlemenin yürürlük tarihi değişti. Sosyal ağ sağlayıcıları Ekim ayından itibaren bu kararları yerine getirmek zorunda olacak.

DÜZENLEME 1 EKİM’DE YÜRÜRLÜKTE OLACAK

Gazete Duvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre; AKP ve MHP imzasıyla Meclis’e sunulan 9 maddelik sosyal medya düzenlemesi, iki partinin oy çokluğuyla kabul edilerek yasalaştı. Kanun teklifinin görüşmeleri yaklaşık 12 saat sürdü, milletvekilleri Meclis Genel Kurulu’nda sabahladı. Teklifin ana çerçevesi değişmedi ama AKP ve MHP’nin ortak önergeleriyle 6 maddede küçük değişiklikler yapıldı. En önemli değişiklik sosyal ağ sağlayıcılara Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getiren ve bunu sağlamayan ağlara kademeli yaptırım öngören ve içerik çıkarmayla ilgili bireysel başvuru sürecini düzenleyen 6 ve 7. maddelerle ilgili oldu. Bu iki maddenin yürürlüğü teklifte kanunun onaylanıp Resmi Gazete’de yayınlanması olarak planlanırken AKP ve MHP’nin ortak değişiklik önergesi ile bu tarih 1 Ekim 2020 olarak belirlendi. Teklifle getirilen “Sosyal ağ sağlayıcı” tanımı ise kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte yasaya girmiş olacak.

CHP Milletvekili Ali Fazıl Özkaya, görüşmelerin sonuna doğru yaptığı konuşmada, “Sabaha karşı çıkan kanunlardan ne bekliyorsunuz?” diye sordu, itirazların dikkate alınmamasını eleştirdi. İktidarı sipariş üzerine kanun çıkarmakla suçlayan Kasap, “Çıkarmak zorunda değiliz. Bu kanun teklifi 1 Ekim’de geçerli olacak. Bakın, bunu çok kısa zamanda veto edecekler, yine alkışlayacaksınız, yine alkışlayacaksınız, o günleri göreceğiz” dedi.

‘SOSYAL AĞ SAĞLAYACI’ TANIMI GETİRİLDİ

Teklif ilk kez “Sosyal ağ sağlayıcı” tanımını getiriyor. Bu maddede değişiklik önergesi ile “Taraflara ilişkin IP adresi, verilen hizmetin başlama ve bitiş zamanı, yararlanılan hizmetin türü, aktarılan veri miktarı ve varsa abone kimlik bilgilerini ifade eder” ifadesine “IP adresi”nden sonra gelmek üzere “port bilgisi” ifadesi eklendi. Gerekçede, “Aynı IP adresi, aynı zaman aralığında farklı kullanıcılara tahsis edilebilmektedir. Burada kullanıcıyı ayırt edilebilir kılan internete bağlantı sağlamış olduğu port numarasıdır. Önerge ile Kanunda yer alan trafik bilgisi tanımına port bilgisi ibaresinin eklenmesi suretiyle aynı IP adresini kullanan farklı kullanıcılar açısından yaşanabilecek mağduriyetin giderilmesi amaçlanmaktadır” denildi.

PARA CEZALARINI DÜZENLEYEN 6. VE 7. MADDEDE DEĞİŞİKLİK

Teklifin 3. maddesi yer sağlayıcılık bildiriminde bulunmayanlara 10 bin liradan 100 bin liraya kadar idari para cezasının “bir milyon liradan on milyon liraya” çıkarılmasını öngörüyordu. Verilen değişiklik önergesi ile bu miktar aşağı çekildi, ceza miktarı “100 bin liradan 1 milyon liraya” şeklinde yeniden düzenlendi.

Teklifin 6. maddesi yükümlülüklerini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcılarına yaptırımları düzenliyor. Bu maddede, “Söz konusu ihlallerin bir yıl içerisinde her bir tekrarında cezalar bir kat artırılarak uygulanır” cümlesi, “Söz konusu idari para cezasını gerektiren ihlallerin bir yıl içinde her bir tekrarında cezalar bir kat artırılarak uygulanır” şeklinde değişti. İfade değişikliğinin gerekçesi adli para cezasının Türk Ceza Kanunu sistematiğine uyumu olarak açıklandı.

Teklifin 7. maddesinde ayrıca sosyal ağ sağlayıcılara getirilen raporlama gibi yükümlülüklerin başlama tarihi de değiştirilen yürürlük tarihine göre yeniden düzenlendi ve Ekim ayı yapıldı.

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göreyse muhalefetin pek çok itirazına rağmen teklif onaylandı. AKP, yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sunduktan sonra, muhalefet partileri CHP, HDP ve İYİ Parti’den de destek istemişti. Ancak muhalefet, söz konusu düzenlemeyi siyasi iktidarın, “muhaliflerini susturmak” için bir “sansür mekanizması” olarak kullanacağını düşünüyor.

CHP’Lİ ADIGÜZEL: KOLEKTİF HAFIZA SİLİNECEK

CHP’nin Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel, yasanın yaratacağı sakıncaları AKP’ye de ilettiklerini belirtti. Facebook’un bir araştırmasında, Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 60’ının Facebook üzerinden ticaret yapıp 15 milyar liralık katma değer ve istihdam yarattığı tespitine yer verdiğini anımsatan Adıgüzel, sosyal ağ sağlayıcılarına “reklam yasağı” yaptırımının yatırımcıyı bu anlamda olumsuz etkileyeceğini ifade etti.

Adıgüzel, yasa teklifi ile getirilen “unutma hakkının” ise “kolektif hafızanın” silinmesi yolunu açacağını belirtiyor: “Bu son derece sakıncalı. Aslında AKP’de adı yolsuzluklara karışanlar veya geçmişte FETÖ ile ilişkisi olanlar, bu yöndeki haberleri kaldırtabilirler. Böylece toplumun kolektif hafızasının silinmesinin yolu açılmış olacak.”

HDP’Lİ PAYLAN: BİR BASKI REJİMİNİN ÖN HAZIRLIĞI 

Yeni yasal düzenlemeyle sosyal medya ağlarına yüzde 90’a varan trafik bandı daraltma yetkisi verildiğine işaret eden HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, iktidarın bu yolla muhalefetin halka ulaşma yolunu kesmek için kullanacağına vurguladı. 

“Böylece, muhalefetin son nefes borusu kesilmiş olacak” diyen Paylan şu noktalara dikkat çekti: “Öyle bir girdaba gireriz ki herhangi bir eleştiri noktasında bu 5 kademe de çok kolay geçilebilir. Örneğin şu anda Halk TV, Fox TV son aşamaya gelmiş durumda, lisansları her an iptal edilebilir.” 

“Gençler sosyal muhalefet sosyal medya üzerinden haberleşiyor, bu son nefes borumuz kesilirse propaganda imkanımız iyice daralacak, zaten siyaset yapma imkanımız daraltılmış durumda. Aslında bu kısa veya orta vadeli bir dönemde gidilecek erken seçimin, bir baskı rejiminin ön hazırlığı.”

Garo Paylan, sosyal medya şirketlerinin temel ilkelerinden birisinin, bulundukları ülkelerin yasalarına uygun hareket etmek olduğunu, ancak Türkiye’deki kriterler ile bu şirketlerin insan hakları ve özgürlükler noktasındaki kriterleri farklı olduğu için bir süre sonra bu şirketlerin Türkiye’den çekilebileceğine de dikkat çekti.