Press In Arrest, “2020’nin İlk 7 Ayında Türkiye’de Basın Özgürlüğü” raporunu yayımladı.
Raporda 2020 yılının ilk 7 ayı içerisinde görülen gazeteci davalarına, yargı reformuna, infaz yasasına, ‘çoklu baro’ ve sosyal medya yasasına, RTÜK ile BİK’in verdiği cezalara değinildi.
Raporda yer alan konu başlıkları şu şekilde:
GAZETECİ YARGILAMALARI
Press in Arrest raporuna göre 2020’nin 7. ayı itibariyle en az 65 gazeteci tutuklu veya hükümlü olarak hapiste.
Raporda yer alan bilgilere göre 2020 yılının ilk 7 ayında; görülen 89 davada en az 152 gazeteci yargılandı. Bu gazetecilerin 8’i beraat etti, 8’i hapis cezası 1’i para cezası aldı, 2’sinin davası düştü, 133’ünün ise yargılaması sürüyor.
YARGI REFORMU
Raporda Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında çıkarılan ilk yargı paketi sayesinde tahliye edilen gazeteciler olduğu ve tutuklu gazetecilerin bir kısmının aldıkları cezaya Yargıtay’da itiraz edebilmelerinin yolunun açıldığı, bu yüzden de Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Endeksi sıralamasında ilerlemiş olduğu belirtildi. Öte yandan aynı paketle beraber, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7. maddesine “Haber verme sınırlarını aşmayan veya eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz” ifadesi eklendiği fakat muğlak ifadeler içeren bu düzenlemenin gazetecilerin ceza almalarına engel olmadığı ifade edildi.
İNFAZ DÜZENLEMESİ
Raporda yer alan bir diğer başlık da koronavirüs salgını döneminde çıkarılan ceza infaz yasalarında yapılan düzenlemeye dair. Düzenleme kapsamında ‘terör suçları’, ‘silahlı örgüt suçları’ ve ‘cinsel suçlar’ dışında kalan pek çok suçtan hüküm giymiş yaklaşık 90 bin kişinin hapis cezalarının affedilirken, en çok Terörle Mücadele Kanunu’nda tanımlanan ‘terör suçları’ kapsamında ceza alan gazetecilerin infaz düzenlemesinin kapsamı dışında bırakıldığı rapor içerisinde vurgulanıyor.
‘ÇOKLU BARO YASASI’
Raporda, baroların seçim sistemini ve yapısını değiştiren ‘çoklu bara yasasının’ baroları bölerek avukatların üyesi oldukları barolar üzerinden siyasi bir kimlik edinmesine yol açacağı ve gazetecilerin savunmalarını üstlenen avukatların üyesi oldukları baroların levhalarıyla birlikte değerlendirileceği bu yüzden gazetecilerin adil yargılanma haklarının tehlikeye düşmesinin söz konusu olduğu ifade ediliyor.
SOSYAL MEDYA YASASI
Twitter, Facebook, Instagram, YouTube, WhatsApp gibi sosyal medya şirketlerine yeni yükümlülükler ve yaptırımlar öngören ‘sosyal medya yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşması da rapordaki önemli başlıklardan biri. Düzenlemedeki ‘unutulma hakkı’ ile ilgili hükmün, arşivlerdeki haberlerin kaldırılmasının önünü açtığı, bu şekilde hükümet ya da bir siyasetçinin, hakkındaki yolsuzluk haberlerini geriye dönük olarak kaldırtabileceği, hakkındaki eleştirel bir açıklamayı sildirebileceği belirtiliyor.
SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI
Raporda gazetecilerin sadece yazdıkları haberlerden değil, yaptıkları sosyal medya paylaşımları üzerinden de yargılandıkları, bu paylaşımlarının iddianamelere delil olarak eklendiği ve bu paylaşımların haklarında istenen cezanın artırımına sebep gösterildiği de belirtiliyor.
RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU (RTÜK) VE BASIN İLAN KURUMU (BİK)
Press in Arrest, görsel basına verdiği program durdurma, üst sınırdan para cezası yaptırımları ile RTÜK’ün, gazetelere verdiği ilan kesme cezaları yoluyla da BİK’in iktidara muhalif yayın yapan medya kuruluşları ve bu kuruluşlarda çalışan gazetecileri bürokratik bir baskıya maruz bıraktığını ifade ediyor.
Raporun tamamına erişmek için buraya tıklayabilirsiniz.