ÖZKAN KÜÇÜK
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, haklarında yakalama kararı çıkarılan 64 kişiye yönelik sabah saatlerinde operasyon düzenlendi. Operasyon kapsamında evlerin yanı sıra Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ile J&J Yayınevi’ne de baskın yapıldı ve aramalar gerçekleştirildi. J&J Yayınevi’nin sahibi Azad Zal’ın (Mehmet Güngörmüş) da soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi.
Diyarbakır merkezli başlatılan soruşturma kapsamında; İzmir, İstanbul, Adana, Şırnak, Batman ve Van’da yapılan ev baskınlarında, aralarında yerlerine kayyım atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir ve ev hapsinde bulunan Silvan Belediyesi Eşbaşkanı Naşide Toprak ile DTK, HDP, Rosa Kadın Derneği, DBP ve sivil toplum örgütü yöneticileri ile avukatların da bulunduğu 42 kişi gözaltına alındı. DTK binasının mühürlenerek kapatıldığı da gelen bilgiler arasında.
KİTAPLARA EL KONULDU
Susma Platformu’na bilgi veren avukat Abdullah Çağer, müvekkili Azad Zal’ın sabah saat 05:30 sıralarında kendisini aradığını ve yayınevinde arama yapılacağını bildirdiğini söyledi.
Daha sonra yayınevinde emniyet yetkililerince kendisine iki karar gösterildiğini belirten Çağer, “Kararlardan biri yayınevi hakkında arama ve el koyma kararı idi. Diğeri ise 2018 yılında DTK’daki aramalarda elde edilen fiziki ve dijital materyallere dayandırılan bir gözaltı kararı idi” dedi.
Aramalar sonrasında haklarında toplatma kararı bulunan kitapların yanı sıra toplatma kararı olmayan çeşitli kitaplara da ‘inceleme maksadıyla’ el konulduğunu belirten avukat Abdullah Çağer, dosya hakkında gizlilik kararı olduğu için daha fazla bilgiye kendilerinin de sahip olmadığını belirtti. Çağer, gözaltına alınanlar hakkında 4 günlük bir gözaltı süresi kararı olduğunu da sözlerine ekledi.
DTK’DAN BASIN AÇIKLAMASI
Baskın ve gözaltılara ilişkin yapılmak istenen basın açıklamasının açık havada yapılması emniyet güçlerince engellenince Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi Danışma Bürosu’nda bir basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, operasyonun 30 Ekim 2014 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan “Çöktürme Planı”nın devamı olduğunu belirterek, “Sorun DTK ve HDP değil, Kürtlerin statüsüdür, Kürtlerin varlığıdır. Bir kez daha söylüyoruz; DTK 2007’den bu yana bütün çalışmalarını açık ve şeffaf bir şekilde yürüttü. Gizli saklı bir çalışması yoktur. Bir suç yaratmak istiyorlarsa, açık bir şekilde ‘siz Kürtsünüz, biz size karşı mücadele ediyoruz’ desinler.” dedi.
Öte yandan DTK binasının mühürlenerek kapatıldığı da gelen bilgiler arasında.