İnternet yayınlarına RTÜK denetimi başlıyor

İnternet yayınlarının denetlenmesine ve sansürlenmesine imkan tanıyan yasanın çerçevesini belirleyen yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı


Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) internet üzerinden yapılan yayınları denetlemesine imkan tanıyan yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Mart ayında yapılan yasal değişikliklerin uygulama çerçevesini belirleyen “Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkındaki Yönetmelik” bir ay sonra yürürlüğe girecek. Yönetmeliğe göre yayınlarını internet üzerinden sunmak isteyen medya hizmet sağlayıcılarının RTÜK’e ücret ödeyip yayın lisansı alması gerekiyor. 

Yönetmeliğe göre internet ortamında düzenli olarak yapılan her türlü yayın, dizi/film, televizyonlardaki dizilerin internet üzerinde yapılan yayını, bireysel TV ağı girişimleri, yurttaş haberciliği de denetim kapsamına alındı. Yönetmelikle radyo yayını lisans ücreti 10 bin TL; TV yayın lisans ücreti 100 bin TL; isteğe bağlı yayın hizmeti lisans ücreti 100 bin TL olarak belirleniyor. İnternet ortamından yayın iletim yetkilendirme ücreti ise yıllık 100 bin TL olarak belirleniyor. Ayrıca yayın hizmetlerini abone veya kullanıcılara ücret karşılığında ve koşullu erişim yoluyla sunan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar yıllık net satışlarının binde 5’ini RTÜK’e ödemekle yükümlü olacak.

Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Twitter’dan yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi: “RTÜK’e interneti sansürleme yetkisi veren 29/A maddesi ile ilgili Yönetmelik bugün yürürlüğe girdi. Yakında Netflix platformuna ve DW Türkçe gibi yurtdışından yayın yapan haber kaynaklarına erişim engellenebilir. Yargı Reformundan kast edilen buymuş.” Akdeniz ayrıca journo’ya yaptığı değerlendirmede bireysel yayıncılar dışında yeni yönetmeliğin herkesi etkileyeceğini belirtti. Akdeniz ayrıca şunları vurguladı: “Bireysel iletişimin de ne şekilde değerlendirileceği belli değil. Fakat DW Türkçe, BBC Türkçe gibi haber kaynakları ve özellikle SETA Raporu’nda bahsi geçen dış kaynaklar bu yönetmeliğin ilk hedefi olacak. Yargı reformunda internetten bahsederken yeni bir kontrol mekanizmasının geleceği belli olmuştu. Bu sistem yeni bir kontrol ve sansür mekanizması olacak. Ayrıca Netflix’i dünyada ilk engelleyen ülke olma ihtimalimiz yükseldi.”

CHP RTÜK Temsilcisi Faruk Bildirici de Twitter üzerinden yaptığı açıklamada medya özgürlüğü ve toplumun haber alma hakkının özgürce kullanılmasından yana tavrını sürdüreceğini vurguladı. Bildirici yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Benim göreve başlamamdan önce hazırlanmış ‘gri alanlar’ var; örneğin ‘özgülenmemiş platformların’ tanımı açıkça yapılmamış. Bütün gri alanların ve açıklık taşımayan konuların özgürlükler lehine değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum ve ben böyle yapacağım. Özellikle de çeşitli dijital ortamlardan bağımsız habercilik yapan siteler, gazeteciler, Youtuber’lar ve sair bireysel iletişimlerin bu yasal düzenleme ve yönetmelik kapsamına girmediği kanısındayım.” Bildirici aynı zamanda isteğe bağlı yayın hizmeti platformlarının diğer televizyon ve radyo hizmetlerinden daha geniş bir özgürlük alanı olması gerektiğine inandığını vurguladı. Bildirici açıklamasında son olarak şunları belirtti: “Bu platformdaki yayınlara demokrasi, insan hakları, nefret söylemi, ayrımcılık, cinsiyetçilik, şiddeti körükleme, savaş çığırtkanlığı gibi temel insani değerler dışında müdahale edilmemesi gerek. Kişilerin bu platformlarla yaptığı sözleşme devletin yüksek ahlak anlayışının dışında olmalı.”

Yine CHP RTÜK Temsilcisi olan İlhan Taşçı ise T24’e yaptığı değerlendirmede özgürlük alanı olarak görülen internet yayıncılığının da mevcut baskı sistemine bağlanacağını vurguladı. Taşçı, “Netflix’i bol ‘bip’li izleyeceğimiz günler geliyor” dedi. Taşçı ayrıca milyarlarca videonun denetlenmesinin mümkün olamayacağını ve bu nedenle şikayet üzerine denetleme sisteminin işletileceğini belirtti.