FOSEM çalışanı Banu Torun tutuklandı

İdil Kültür Merkezi’ne bağlı Fotoğraf ve Sinema Emekçileri çalışanı Banu Torun, Yüksel Direnişi ile ilgili belgesel hazırlığı yapıyordu


Yüksel Direnişi ile ilgili belgesel hazırlığı yapan İdil Kültür Merkezi’ne bağlı Fotoğraf ve Sinema Emekçileri (FOSEM) çalışanı Banu Torun, ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla 15 Ağustos’ta gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne verdiği ifadesinde ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçlamasını reddeden Torun, “Hakkımdaki ihbarı kesinlikle kabul etmiyorum. Ben ‘Yüksel Direnişçileri’ başlığıyla bir belgesel hazırlamaktaydım. Fotoğraf makinemde ele geçirilen fotoğraf ve videolar bu belgeselime ait çalışmalardır. Burada olduğum için çok şaşkınım” dedi.

Torun’un avukatı Mehmet Refik Atalay ise “İhbarı kabul etmiyoruz. Muhtemelen polis tarafından yapılmış bir ihbar olabilir. Üzerinde ele geçirilen fotoğraf makinesinde tespit edilen fotoğraflar, videolar incelendiğinde herhangi bir suç unsuru bulunmamıştır” ifadelerini kullandı.

Torun, savcılığa ve hakimliğe verdiği ifadesinde ‘örgütsel bir amaçla kuryelik yaptığı’ iddiasını kabul etmediğini belirterek DHKP/C isimli örgütte herhangi bir talimat ve örgüt hiyerarşisinde yer almadığını söyledi. Torun, üzerinde ele geçirilen mektupları halen cezaevinde olan bazı şahıslara göndermek amacıyla yazdığına değinerek, “Basın emekçisi olduğumdan Grup Yorum üyeleri ile tanıştığım için onların bulunduğu ortamda kitlesel konserlerinde çektiğim fotoğraflar söz konusudur. Herhangi bir sosyal medya hesabım yoktur. Gözaltında bulunduğum süreçte sosyal medya hesaplarından örgüt tarafından savunulmam konusunda bir bilgim yoktur. Ankara’ya seyahatlerim, yaptığım belgesel çalışmalar kapsamında Nuriye Gülmen ve ‘Yüksel Direnişçileri’yle röportajlarım nedeniyledir” dedi.

Torun ifadesinde şu sözlere yer verdi: “Burada olduğum için çok şaşkınım. Ankara’da belgesel çalışması yaparken İstanbul’a gidecek iken havalanında gözaltına alındım. İhbarı destekleyecek hiçbir somut delil yoktur. İhbarı yapan kişinin kim olduğu belli değildir. Tehlikeli birisi olduğum iddia edilmektedir. Ben ilk kez adliyeye geliyorum. Belgesel çalışmaları yapan biriyim. Emekçiyim. Asılsız iddialar üzerine huzurda bulunmam çok saçma gelmektedir.”

Torun’un avukatı Mehmet Refik Atalay ise “İhbarı kabul etmiyoruz. Muhtemelen polis tarafından yapılmış bir ihbar olabilir. Üzerinde ele geçirilen fotoğraf makinesinde tesbit edilen fotoğraflar videolar incelendiğinde herhangi bir suç unsuru bulunmamıştır. Yüksel Caddesi eylemleriyle ilgili bugüne kadar herhangi bir mahkûmiyet kararı verilmemiştir. Aksine takipsizlik ve beraat kararlarıyla sonuçlanan dosyalar vardır. Üstünde ele geçirlen mektuplar geçmişte birlikte bulundukları Grup Yorum üyelerine yazılmış suç içermeyen mektuplardır. Örgüt üyeliği suçunun maddi unsurları oluşmamıştır” diye konuştu.