ÖZKAN KÜÇÜK
Susma Platformu tarafından 28 Ekim 2020’de düzenlenen Geçmişten Bugüne Batman’da Kültür Sanat Ortamı başlıklı webinarda kentin kültür sanat kurumlarının temsilcileriyle bir araya gelindi.
Susma Platformu Diyarbakır Temsilcisi Özkan Küçük tarafından yürütülen webinara 2017 yılında şüpheli bir yangın sonucu kayyım tarafından yıkılan Batman Yılmaz Güney Sinema Salonu’nun eski müdürü Dicle Anter ile Bahar Kültür Merkezi’nden Şêrzat ve Yeni Sahne’den Yakup Selimoğlu katıldı. İzleyenlerin de soru ve görüşleriyle aktif olarak katıldığı etkinlik kentin sanatla içli dışlı geçmişi ve bugününü de bir daha hatırlattı.
BATMAN’DA KÜLTÜR SANAT ORTAMI İKİ BİNLİ YILLARDA HAREKETLENDİ
1990’lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle adı sıklıkla anılan Batman, bu karanlık imajından bir türlü kurtulamadı. Özellikle Türkiye’nin batısındaki kamuoyunca puslu-karanlık bir imajla kodlandı ve her seferinde kötü bir olaya sahne olduğunda hatırlandı sadece.
Oysa iki binli yıllarla birlikte, bir yandan OHAL’in kaldırılması, bir yandan da HADEP’li belediyelerin kültür sanat çalışmalarına ağırlık veren politikalarının da etkisiyle diğer Kürt kentlerinde olduğu gibi Batman’da da hareketli bir kültür sanat ortamı oluşmaya başladı.
Bu hareketlilikte, 2005-2006 yılında belediyenin açtığı Yılmaz Güney Sinema Salonu’nun özel bir yeri var. Yılmaz Güney Sineması kente hizmet ettiği 10 yıl boyunca sanatseverlerin başlıca uğrak mekânlarından biri oldu ve adeta yeni bir kuşağın gelişimine damgasını vurdu.
Aynı dönemde Bahar Kültür Merkezi de sanatın her dalında çalışmaların yapıldığı bir mekân olarak öne çıkıyordu. 2008 yılında kurulan Batman Kültür Sanat Derneği (BART) da yıllardır bu alana katkılarını sunuyor. Daha sonraki yıllarda açılan Tov, Araf ve Tiyatro Ritüel gibi butik tiyatro diyebileceğimiz tiyatro grupları da küçük sahneleriyle Batman’ın kültür sanat ortamına katkıda bulunmaya başladılar.
KAYYIM POLİTİKALARI
2016 yılında, diğer Kürt şehirlerinde olduğu gibi Batman’da da kayyımlar tarafından, belediyelere ve HADEP-HDP belediyelerinin oluşturduğu çeşitli kazanımlara el konuldu. Özellikle kentlere kimlik veren kurumsal çalışmalar, kadın çalışmaları ve Kürtçe ile yapılan her türlü çalışma kayyımlar tarafından hedef alındı. Kamusal alanlarda yerleştirilmiş olan ve kentlerin siyasal kültürel belleklerine katkıda bulunan heykellerin kayyımlar tarafından kaldırılmasına tanıklık ettik.
Belediye bünyesinde çalışma yapan tiyatrocular işten çıkarılarak salonlar boşaltıldı. Diyarbakır’da Şehir Tiyatrosu oyuncularının tamamına yakını işten çıkarılarak şehir tiyatrosu işlevsiz hale getirildi.
Batman’da ise kurulma aşamasında olan Şehir Tiyatrosu daha kurulmadan dağıtıldı. Yılların emeğiyle yaratılan Heskif Orkestrası da dağıtılan çalışmalardan biri oldu.
Batman’da kayyım tarafından vurulan darbelerin en ağırı ise Yılmaz Güney Sinema Salonu’nun işlevsiz hale getirilmesi ve şüpheli bir yangının ardından da tamamen yıkılması oldu.
Batman Kayyımı Ertuğ Şevket Aksoy, kentin kimliğinde tartışmasız bir yeri olan salonu yeniden inşa etmek yerine Batman halkının dini değerlere bağlılığını istismar edercesine ‘salonun yerine cami mi yoksa yine sinema salonu mu inşa edilmesinin istendiğini’ bir anketle halka sordu. Ankette Yılmaz Güney Sinema Salonunun yeniden inşası istemi öne çıkınca da anketi yayından kaldırdı.
Yine kentin çeşitli mahallelerinde kültür sanat çalışmalarına ev sahipliği yapan Musa Anter, Edip Solmaz, Ahmet Kaya ve Mehmet Sincar halk evleri de isimleri değiştirilerek etüt, kuran kursu ve benzeri çalışmalara tahsis edildi.
SEYİRCİ POTANSİYELİ VE YENİ BİR KUŞAK
Tam da bu dönemde kurulan ve adıyla da yeniliği temsil eden Yeni Sahne, kayyımlar döneminde mekânsız kalan kültür sanat etkinliklerinin önemli bir temsilcisi olarak kendini gösterdi. Batman’ın kültür sanat ortamına yön veren bu kurumların temsilcilerinden Dicle Anter, Şêrzat ve Yakup Selimoğlu ile geçmişten bugüne Batman’da kültür sanat ortamını konuştuk.
Konuşmamızda her bir kurumun kurulduğu dönemin özelliklerinin ve kente katkılarının yanı sıra Yılmaz Güney Sinema Salonu’nun kentin kültür sanat ortamına yaptığı özel etki üzerinde durduk. Batman’ın seyirci potansiyeli, küçük sahneleriyle butik tiyatrolar, komşu şehirlerle özellikle de Diyarbakır’la ilişkileri de konuşmamızda değindiğimiz konular arasında yer aldı. Son yıllardaki yasakçı tutumların kültür sanat etkinliklerine negatif etkileri kadar sponsorluk konusu üzerinde de durduk.
2000’li yıllarda yapılan çalışmalarla adeta yeni bir kuşağın yetiştiği Batman’ın kültür sanat ortamı hakkındaki webinarı şuradan izleyebilirsiniz: