PELİN BUZLUK
Yüksel Direnişçileri’nden Acun Karadağ’ın, direnişin 500. Gün etkinlikleri kapsamında ön ayak olduğu ve “ihraçlar kahvaltısı” adı altında düzenlenen sohbetler sürüyor. İlki 1 Nisan’da, tanışmak ve sonraki toplantıları planlamak üzere gerçekleştirilen etkinlik, İnsan Hakları Anıtı ve çevresinin polis ablukasına alınmasının ardından temel hak ve özgürlük ihlallerine karşı düzenlenen aktivitelerin daha uzun soluklu olarak Yüksel Caddesi civarındaki kültür evi ve kafelere dağılması kararının da bir parçası. Özellikle ihraç edilen kamu görevlilerinin dayanışmak ve direnme yolları geliştirmek için bir araya geleceği buluşmalarda bir amaç da “derslere” kamuya açık alanlarda devam etmek.
İki haftada bir düzenlenecek “ihraçlar kahvaltısı”nın 15 Nisan’daki ikinci etkinliğinde ise Ankara DTCF’den ihraç edilen akademisyen Süreyya Karacabey, Konur Sokak’taki Vaviyen Cafe’de konuk edildi. İmece usulü hazırlanan masa etrafında doğuşundan bugüne tiyatronun dinsel ve ideolojik yeri ve evrimi konuşuldu.
Çoğunlukla ihraç edilen kamu çalışanları ile sendika temsilcilerinden oluşan topluluk, soru ve görüşleriyle Karacabey’in sunumuna eşlik etti. Tragedyalardan sınırları belli hikâyeye geçişin, dinsel ritüellerden klasik tiyatroya geçişle eşzamanlı yürüyüşü üzerine konuşuldu. Dramada mutlak iyilik ve kötülüğün tek tanrılı dinler sonrasında ortaya çıkışı üzerine yorumlar yapıldı. Tiyatronun ve genel olarak sanatın ne kadarının yetenekle, ne kadarının emekle icra edildiği üzerine tartışıldı. Brecht estetiğinde, emeği geri plana itip oyunu ve özdeşleşimi öne çıkaran klasik tiyatronun nasıl eleştirildiği anlatıldı…
Yine Süreyya Karacabey’in konuk olacağı Ezilenlerin Tiyatrosu başlıklı etkinlik ise iki hafta sonra gerçekleşecek. Böylece akademi dışında da derslere devam edilmiş olacak. Bu derslerin birkaç buluşma boyunca Hatay Sokak’taki A Şiir Evi’nde sürmesi planlanıyor.