Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye hükümetinin Osman Kavala için verilen tahliye kararını Büyük Daire’ye taşıma başvurusunu reddetti. Böylece AİHM’in 10 Mart 2019 tarihinde verdiği tahliye kararı kesinleşmiş oldu. Ancak Kavala, daha sonra başka bir dosyadan tutuklama kararı daha verildiği için tahliye edilmiyor.
AİHM, 10 Aralık 2019 tarihinde Osman Kavala’nın Gezi derinişi süreci nedeniyle tutuklanması ve cezaevinde geçirdiği süreyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin üç noktada ihlal edildiğine hükmetmişti. Mahkeme makul şüphe olmadan Osman Kavala’nın “siyasi sebeplerle tutuklanması” ve “AYM’nin başvuruyu makul bir sürede incelememesi” gerekçesiyle AİHS madde 5/1, 5/4 ve 18’den ihlal bulup Kavala’nın “derhal serbest bırakılması” kararı vermişti.
Türkiye, üç aylık sürenin sonunda AİHM kararına itiraz etti. Ancak AİHM’de üç yargıçtan oluşan panel, dosyayı Büyük Daire’ye götürmeye gerek görmeden itirazı reddederek kararı kesinleştirdi.
AİHM’in Türkiye’nin yaptığı itirazı reddetmesi, Kavala’nın tahliye edilmesi anlamına gelmiyor. AİHM kararının ardından Osman Kavala hakkında, 2 yıl 4 ay tutuklu kaldıktan sonra Gezi Parkı dosyasından tahliye kararı verilmişti. Ancak Kavala, henüz cezaevinden çıkarılmadan, bu kez “casusluk” iddiasıyla bir kez daha tutuklanmıştı.