Susma Platformu kültür sanat, yayıncılık, akademi ve medya alanlarında yaşanan ifade özgürlüğü ihlallerini belgelemek, bu vakalara karşı hukuki haklarımızı kullanmak, sansüre ve otosansüre karşı dayanışma içinde olabilmek amacıyla sürdürdüğü çalışmalar ile hazırladığı ikinci yıllık Türkiye’de Sansür ve Otosansür Raporu’nu platformun ülke çapında paydaşı olan kültür sanat kurumları, tiyatro toplulukları, sinema dernekleri, yayın ve medya kuruluşlarıyla bir araya gelerek paylaştı.
Toplantıda platformun Yürütme Kurulu üyeleri ve paydaşlarıyla birlikte 2019’da odaklanacağı konu ise çoğunluğun oylarıyla “sansürsüz internet” olarak belirlendi.
Halihazırda Türkiye’de binlerce websitesi, haber ve sosyal medya içeriği ile Twitter hesabı erişim engelliyken, internetten yapılan TV ve radyo yayınlarına geniş denetim yetkisi getiren düzenleme Eylül 2018’de onaylandı. İnternetten yayın lisansı için MİT ve Emniyet’ten izin koşulu getiren, yayınların Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) denetimine tabi tutulacağı yönetmelik; tüm radyo-TV yayınları, platform yayınları ile Netflix, Blu TV gibi “IPTV” formatındaki yayınların “denetim, erişim engeli, lisans iptali” gibi geniş bir sansür çarkının içine alıyor.
Tamamen sansür amaçlı getirilen bu yeni düzenlemeyle birlikte Türkiye’de artık neredeyse kırıntılarıyla yetinmek zorunda kaldığımız ifade özgürlüğünün önüne yeni bir barikat daha konulmuş olacak. Hem Anayasada ifade özgürlüğü, haberleşme özgürlüğü ve basın özgürlüğünü düzenleyen maddelere hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki düzenlemelere aykırı olan bu yeniliğin ağır ihlallere yol açacağını şimdiden söylemek mümkün.
Susma Platformu’nun Aralık 2017- Aralık 2018 dönemini kapsayan Türkiye’de Sansür ve Otosansür Raporu ise yayımlanma aşamasında. 2019 Ocak ayı ortasında yayımlanacak ve link olarak da platformun websitesinden paylaşılacak rapor, Medya, Tiyatro, Sinema, Müzik, Yayıncılık, Görsel Sanatlar, Sosyal Medya başlıkları altında yıl içinde farklı alanlarda yaşanan ifade özgürlüğü ihlallerinin genel değerlendirmesine yer veriyor. 13 aylık süre boyunca belgelenen sansür vakalarının dökümünü de içeren raporda, İzmir, Ankara ve Diyarbakır’daki Susma temsilcilerinin bölgelere dair değerlendirmeleri de bulunuyor. Raporda ayrıca platformun yürüttüğü yıllık Sansür ve Otosansür Araştırması’nın sonuçları yer alıyor.
