Kayyumların ‘kültür sanat icraatları’

Diyarbakır, belediyelere atanan kayyumların kültür sanat alanındaki müdahalelerine tanıklık etmeye devam ediyor. Oyuncusuz kalan DBŞT’nin ardından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin önünde duran iki heykel ve Rojava Parkı’ndaki Roboski Anıtı da kaldırıldı.


SUSMA/DİYARBAKIR

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne 1 Kasım 2015’te kayyum olarak atanan Cumali Atilla’nın ilk icraatları, şehrin kültür sanat alanına yönelik oldu. Atilla, bu alandaki çalışmalarına Büyükşehir Belediyesi’nin tabelasını değiştirerek başladı. Kürtçe ve Türkçe tabelayı yenilemek gerekçesiyle indirten kayyum ve ekibi, tabelayı sahiden de yeniledi. Ancak bu kez tabelada “Amed”e yer vermedi.

Amed’den kurtulmanın yolu

Amed, bilindiği gibi Diyarbakır’ın adlarından biri. M.Ö 2000 yılında Asur hükümdarı Adad-Nirari’ye ait kılıç kabzasında şehrin adı Amid ya da Amidi olarak nakşedilmiş. Amid, Omid, Emit, Amide isimlerinin Roma ve Bizans kaynaklarında kullanıldığı da biliniyor.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis üyeleri, şehrin tarihine gönderme yapmak amacının yanı sıra Kürtlerin tercih ettiği ve severek kullandığı Amed ismine tabelada yer vermişti. Atilla, bu ismi tabeladan çıkararak hem Kürtlerin hevesini kırmış hem de kentin tarihine saygının ifadesi olan bu jesti ortadan kaldırmış oldu.

Öte yandan Adad-Nirari’nin kılıcının kabzasına yazdırdığı Amid’in “kurtulmuş” anlamına geldiği biliniyor.

Kayyum, Amed’i tabeladan silerek kentin işaret ettiği tarihten kurtulmak ve yeni bir tarih mi yazmak istedi? Kürtlerin severek kullandığı Amed miydi hedef, yoksa şehrin belleğine müdahale miydi?

Konuyla ilgili kendisinden bir açıklama gelmediği için bu sorular yoruma açık kalıyor.

Şehri tiyatrosuz bırakma girişimi

Kayyumun ikinci müdahalesi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’na (DBŞT) oldu. DBŞT’nin kadrosunda yer alan 31 oyuncunun sözleşmesi yenilenmeyerek işlerine son verildi. Oyuncusuz kalan DBŞT, böylece fiili olarak kapatılmış oldu. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nu saymazsak, şehir tiyatrosuz kaldı. İşten çıkarılan tiyatrocular, tiyatro yapmanın alternatif yollarını arıyorlar.

Son müdahale ise belediyenin önünde duran iki heykele yönelik oldu. Belediyenin önünde duran iki Lamassus heykeli, yine hiçbir açıklama yapılmadan kaldırıldı.

Mitolojik Lamassus heykelleri, Mezopotamya’ya ait bir kültüre işaret ettiği ve kültürel mirasa sahip çıkmak için belediyenin önünü yerleştirilmişlerdi. İnsan başlı, kartal kanatlı, aslan gövdeli heykeller, tarih boyunca kutsallık atfedilen yapıların önüne konmuş, böylece bu yapıların korunacağına inanılmış.

Atölye çalışmasının ürünü Lamassus

Heykellerin yapılış serüveni ise şöyle: 2009 yılında gerçekleştirilen Diyarbakır Uluslararası 1. Taş Heykel Sempozyumu’nda panel ve söyleşilerin yanı sıra bir ay süren atölye çalışmaları da gerçekleşmişti. Atölye çalışmaları sırasında sanatçılar, mermer ve Diyarbakır’ı simgeleyen bazalt taşından heykeller ürettiler. Daha sonra bu heykeller şehrin değişik alanlarına yerleştirildi. 12 Eylül 2006 tarihinde Koşuyolu Parkı’nda gerçekleşen patlamada hayatını kaybedenler için hazırlanan bir anıta da Yaşam Anıtı adı verildi. Şehrin önemli şairlerinden Ahmed Arif’in heykeltıraş oğlu Filinta Arif’in yaptığı ve okumanın önemine vurgu yapan heykelleri ise Sümerpark’a yerleştirilmişti.

img_9147İşte bu sempozyuma katılan sanatçılar, Mezopotamya kültürünün bir parçası olan Lamassus heykellerini de yaptılar. Heykeller, 2009 yılından bu yana belediyeye çıkan geniş merdivenlerin iki yanında yer alıyordu.
Kayyum bu heykelleri neden kaldırtmış olabilir? Heykellerin kültürel mirası temsil ettiğini bildiği için mi, yoksa heykelleri “put” olarak değerlendirip, İslam dinine aykırı bulduğu için mi kaldırttı? Yerinden sökülen heykeller nereye götürüldü, akıbetleri ne oldu? Hiçbir açıklama yapılmadı…

Roboski Anıtı’na ‘saldırı’

Kayapınar Belediyesi sınırları içinde yer alan Rojava Parkı’ndaki Roboski Anıtı’na ise resmen “saldırı” düzenlendi. Daha gün ağarmadan polis araçlarıyla, kepçelerle parka giren yıkım ekibi, parktaki ağaçlara ve banklara zarar vererek anıta yöneldi.

Roboski Anıtı, 28 Aralık 2011 yılında Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünden 34 kişinin savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülmesini anlatıyordu. Geniş bir kaidenin üzerinde yere diz çökmüş, ellerini yukarıya açmış kadın heykeli, katliamda çocuklarını kaybeden Roboskili kadınları temsil ediyordu. Kadının etrafını kuşatan füzeler, çocukların nasıl öldürüldüğünü hatırlatıyordu. Daire şeklindeki kaidenin etrafında ise katliamda hayatını kaybedenlerin isimleri yazılıydı. Anıt, 2013’te törenle açılmış, törene Roboski katliamında hayatını kaybeden 34 kişinin aileleri de katılmıştı.

Yıkım ekibi kepçelerle anıtı yerinden söktü, kaidenin etrafındaki isimleri de tahrip etti. Diyarbakırlılar güne, Roboski Anıtı’nın yerinden söküldüğü haberi ile başladı.

Kayapınar İlçe Kaymakamı Mustafa Kılıç, 8 Aralık 2016’da Kayapınar Belediyesi’ne kayyum atanmıştı. Tepkilere rağmen Kayapınar Belediyesi’nden anıtın neden kaldırıldığı yönünde bir açıklama gelmedi.

Roboski Anıtı’nı hazırlayan heykeltıraş Suat Yakut, anıtın polisler tarafından kaldırılmasına yönelik tepkisini, “Nedir bu? Katliamı sahiplenmek midir?” sözleriyle gösterdi.

Anıtın tahrip edilerek yerinden sökülmesinden bir gün sonra HDP ve DBP’lilerden oluşan bir grup, tepkilerini göstermek üzere Rojava Parkı’nda basın açıklaması yapmak istedi. Polis, açıklamanın yapılacağı parkı zırhlı araçlarla ablukaya aldı ve grubun parkta açıklama yapmasına izin vermedi. DBP ilçe binasında yapılan açıklamada, “Roboski Anıtı’nı yıkarak bu katliamı halkın hafızasından silemezler” denildi.