ÖZKAN KÜÇÜK
Geçen ocak ayında, Mardin Büyükşehir Belediyesi binasının fotoğrafını çekerken ‘PKK adına eylemde bulunmak üzere keşif ve istihbarat faaliyetlerinde bulunmak’la suçlanarak göz altına alınan ve ardından tutuklanan İranlı Kürt yazar Jiyar Cihanferd ile öğrenci olan arkadaşı Hassan Baladeh’in davası 20 Nisan’da Mardin’de görülecek.
İran Kürtleri ile ilgili yaptığı folklorik çalışmalarla tanınan, aynı zamanda da Kürt PEN üyesi olan Jiyar Cihanferd ve Artuklu Üniversitesi’nin Kürdoloji bölümü yüksek lisans sınavına girmek için Cihanferd ile birlikte gelen Hassan Baladeh, 3 Ocak’tan bu yana tutuklular. Onlarla birlikte gözaltına alınan Artuklu Üniversitesi Kürdoloji bölümü öğrencileri Eyüp Subaşı ve Cihat Benek ise 23 günlük gözaltı sürecinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Şüphe ile yürüyen bir dava
Dil sorunu yüzünden kendilerini ifade edemeyişlerine sosyal medyadaki paylaşımları da eklenince ‘KCK-PKK için keşif amaçlı istihbari faaliyette bulunmak’ iddiasıyla tutuklanan Cihanferd ve Baladeh’in davası hakkında Susma’ya konuşan avukatları Necat Çiray sosyal medya hesaplarındaki çeşitli paylaşımların dayanak yapılarak gözaltına alınmalarının örgüt üyeliğinden bir yargılamaya dönüşmesini hayretle karşılıyor.
İki arkadaşın keşif amaçlı fotoğraf çektikleri şüphesinin gerisinde ise o fotoğraflardan birinin kayyumlara yönelik saldırıların olduğu süreçte kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin dört dilli tabelası olması yatıyor.
Cihanferd’in Türkiye’ye J&J Yayınevi’yle görüşmek ve Kelhor folkloruna dair kitabı Cawîdanıyek di bêdengıyê de, Lorıyên Dayıkên Kurd (Kürt Annelerin Ninnileri) yayımlamak için geldiğini söyleyen yayınevi editörlerinden Azad Zal, Cihanferd’in e-mail üzerinden yayınevine ulaştığını, yazışmalar sonucunda Kelhor dilindeki ninnilerin Kurmanci ve Kelhori lehçelerinde basımına karar verdiklerini dile getiriyor.
Cihanferd’in Diyarbakır ziyaretinde sözleşmelerini yaparak kitabı baskıya hazırlamaya başladıklarını söyleyen Zal, bugüne kadar savcılıkça kendilerine söz konusu kitap hakkında herhangi bir başvuru yapılmadığını, ayrıca kitabın önümüzdeki hafta raflarda yerini alacağını da sözlerine ekliyor.
Cihanferd’in bir folklorik araştırma olan kitabıyla ilgili hiçbir inceleme yapılmaksızın iddianameye ‘muhtemelen kitap da örgütün stratejisi ve amaçları doğrultusundadır’ ibaresi ile girmesi davanın tamamen şüphelerle yürüdüğünü kanıtlar nitelikte.
Kürt PEN üyesi Şêxmus Sefer de Cihanferd’in özgürlüğüne kavuşması için çabalayanlardan. Kürt PEN’in yanı sıra tüm ülke PEN’lerinin Jiyar Cihanferd için kampanyalar yürüttüğünü dile getiren Sefer, ailelerin de bu süreçte mağduriyet yaşadıklarını hatırlatıyor.
İran hükümeti sessiz
Davanın beraatle sonuçlanacağını umduğunu belirten avukat Necat Çiray, mahkemeden, beraatin yanı sıra iki müvekkiline başka bir ülkeye gitmeyi seçme hakkının tanınmasını da talep edeceklerini belirtti. Zira, doğrudan sınır dışı edilmeleri durumunda İran’da kendilerini nasıl bir sürecin beklediği konusunda kimse öngörüde bulunamıyor.
Kürt PEN üyesi Şêxmus Sefer ise İran hükümetinin, geçtiğimiz ay İran’da 250 civarında yazar ve akademisyenin Cihanferd için yaptığı açıklamaya rağmen şu ana kadar resmi olarak vatandaşlarına sahip çıkmadığını belirtiyor. Bu durum, Türkiye’de PKK üyesi olmakla suçlanan Cihanferd’in İran’da da çeşitli suçlamalarla karşılaşabileceği kaygısını beraberinde getiriyor.