Diyanet’i kınayan barolara soruşturma

Diyanet’in LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef göstermesinin ardından tepki gösteren Ankara ve Diyarbakır barolarına soruşturma açıldı. Sosyal medyada LGBTİ+’lara karşı kampanya başlatıldı


Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 24 Nisan Cuma günü merkezi olarak yayınladığı Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi başlıklı cuma hutbesinde LGBTİ+’ları ve HIV’le yaşayanları hedef göstermesine tepki gösteren Ankara ve Diyarbakır Barolarına soruşturma açıldı. Hutbenin ardından yaşanan sosyal medya tartışmalarında LGBTİ+’lar hedef gösterildi.

Ramazan ayının ilk gününe denk gelen hutbede “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, eşcinselliği lanetliyor” ifadeleri yer aldı. Bu ifadeleri kınayan bir açıklama yayınlayan Ankara Barosu’na ve Diyarbakır Barosu’na Diyanet İşleri Başkanlığı’nın suç duyurusu neticesinde soruşturma başlatıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 27 Nisan tarihinde yapılan açıklamada Ankara Barosu’nun “İslam dinini, İslam dinine inanan Müslümanları ve kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’deki emir ve yasakları hakkında hakaretamiz bir şekilde aşağılayıcı, tahrik edici, nefret ve ayrımcılık içerikli paylaşımda bulunarak, Türk Ceza Kanunu’nun 122, 125 ve 216’ncı maddelerinde belirtilen ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, nefret ve ayırımcılık ile hakaret’ suçlarını işleyerek, şüphelinin tahammül edilmesi imkansız alaycı hakaret ve ithamları içerir paylaşımı birden fazla kişiye ulaşarak toplumun muayyen bir kesiminin aşağılanmasına, toplum önünde küçük düşürülmesine ve yıpratılmasına sebep olmuştur,” denildi.

Açıklamada aynı zamanda “TCK 131/1’inci maddesi gereğince, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olmadığı ve re’sen yapılacağının Yargıtay içtihatları ile de sabit hale geldiği,”  vurgulanarak Ankara Barosu’na soruşturma ve kovuşturma başlatılması talep edildiği belirtildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Diyarbakır Barosu yöneticileri hakkında Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a yönelik açıklama nedeniyle soruşturma açtı. Başsavcılık, baronun 27 Nisan tarihinde yaptığı “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Nefret Söylemi Hakkındaki Basın Açıklaması” başlığıyla yaptığı açıklama nedeniyle, baro yöneticileri hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216/3 maddesi kapsamında, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan soruşturma başlattı.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yaptığı yazılı açıklamada Diyanet’in açıklamasına tepki gösteren Ankara ve İzmir Barolarını hedef gösterdi. Bahçeli yaptığı açıklamada “başta CHP zihniyeti olmak üzere, Ankara ve İzmir Barolarının izansız, insafsız ve itibarsız tepkileri hayasızlığın siyaset ve hukuk kılıfına bürünmesi olarak görülmelidir. Ankara Barosu’nun Diyanet İşleri Başkanı’nı hedef alarak, ‘sesi çağlar öncesinden gelen şahıs’ olarak itham etmesi, nefret dilinden bahsetmesi, İzmir Barosu’nun aynı tıynetin yörüngesine girmesi Yüce Allah’ın kelamıyla birlikte efendimize ve dinimize vahim bir saldırıdır,” ifadelerini kullandı.

SOSYAL MEDYADA LGBTİ+’LARA YÖNELİK NEFRET KAMPANYASI

Diyanet’in açıklamasının ardından gelen tepkilere dair Kaos GL online portalındaki haberinde Yıldız Tar, sosyal medyada yapılan nefret söylemlerini derledi. Tar’ın haberine göre, 26 Nisan Uluslararası Lezbiyen Görünürlük Günü’nde, Twitter’da nefret kampanyası başladı. #LezbiyenGörünürlükGünü etiketinin Twitter Türkiye’de TT listesine girdiği sıralarda, #AliErbaşYanlızDeğildir kampanyası başladı. Etiket altında LGBTİ+’ları hedef alan nefret söylemleri paylaşıldı.

Kaos GL’nin haberin göre Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Baş Danışmanı İbrahim Kalın, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Sözcüsü, AKP Van Milletvekili Osman Nuri Gülaçar başta olmak üzere çeşitli kamu görevlileri de Twitter’da yaptıkları açıklamalarda nefret söylemleri kullandı.

Çevrimiçi imza kampanyası platformu change.org sitesinde “LGBT Dernekleri Kapatılsın” başlıklı bir kampanya başlatıldı. Kampanya, topluluk kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle yayından kaldırıldı.

Kaos GL’nin haberine göre koronavirüs salgını sürecinde LGBTİ+’ların hedef gösterildiği ilk kampanya bu değil. Daha önce de salgın nedeniyle evden çıkamayan çocukların yalnız hissetmemek için pencerelerine astığı gökkuşağı çizimleri üzerinden LGBTİ+’lar sistematik olarak hedef gösterildi. Yeni Akit Gazetesinin gökkuşağı çizimlerini hedef gösteren haberinin ardından Milli Eğitim Müdürlerinin talimatıyla okul müdürleri karantina günlerinde online eğitimi sürdürmek için kurulan WhatsApp gruplarında LGBTİ+’ları hedef gösteren mesajlar paylaştı.

Karantinanin ilk günlerinde sosyal medyada “YallahHollandaya” başlıklı homofobik nefret kampanyası açıldı. Karantina günlerinin bir diğer nefret kampanyası ise #netflixadamol ve #adamolnetflix idi. Netflix’in Türkiye yapımı Love 101 dizisinde eşcinsel bir karakter olacağı iddiası üzerinden sosyal medyada ölüm tehditlerine varan ifadelerle bir nefret kampanyası yürütüldü. Bu kampanyaya Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin de katılarak, “Uyardık, gözümüz üzerlerinde. Kırmızı çizgilerimiz bellidir. Ahlaksızlığa geçit vermemekte kararlıyız” dedi ve LGBTİ+’ları hedef gösterdi.