Paris yakınlarındaki Arnouville kentinde 22 Nisan’daki Ermeni Soykırımı’nı anma etkinliğine katılacak olan müzik topluluğu Collectif Medz Bazar, repertuarlarındaki Türkçe şarkıların engellenmek istenmesi üzerine konserden çekildi. Paris çıkışlı müzik topluluğunun üyeleri, La Nuit Armenienne (Ermeni Gecesi) adı altında düzenlenecek anma gecesinin organizatörlerine yazdıkları bir mektupla da duruma tepki gösterdi.
Agos gazetesinde yer alan habere göre, etkinliği düzenleyen bazı Ermeni dernekleri ve üyeleri, Türkçe şarkıların icra edilmesine karşı çıkınca grup, etkinlikten çekilerek “Biliyoruz ve tanığız ki, Türkler arasında da Ermenice şarkı söylenmesinden aynı şekilde rahatsız olabilecek geniş bir kitle var. Tarihsel nedenleri ve açıklamaları birbirinden farklı da olsa iki tarafta da olan bu düşmanca tavır tek bir sonuç doğuruyor: Bir dili, kültürü sansürlemek ve ırkçılığa yol açmak” sözlerine de yer verdikleri açık mektupla durumu protesto etti.
Mektup şöyle:
“Yakın bir tarihe kadar, bizler Collectif Medz Mazar olarak, Arnouville Belediyesi’nin 22 Nisan 2017 tarihinde, birçok Ermeni derneğiyle ortaklaşa düzenleyeceği La Nuit Armenienne (Ermeni Gecesi) etkinliğinin bir parçası olacak olmamızdan heyecan duymaktaydık. Fakat, bu süreç içerisinde, etkinlik organizatörlerinden, Arnouville’deki bazı Ermeni dernekleri ve üyelerinin repertuarımızdaki Türkçe parçaları icra etmemize karşı olduklarını ve bunu engellemek için ellerinden geleni yaptıklarını öğrendik. Söz konu kişiler ve/veya derneklerden direkt hiçbir mesaj almadığımız için, bu tavırlarının nedeni hakkında sadece bazı tahminlerde bulunabildik. Bu iletişim eksikliği ile karşı karşıya kalınca, ve tüm yanlış anlaşılmaları engellemek adına, geçtiğimiz ay söz konusu kişi/derneklere hitaben bir mektup yazdık ve organizatörler aracılığıyla mektubumuzun onlara ulaşmasını sağladık. Mektubumuzda özet olarak, çok açık bir şekilde, bir müzik grubu olarak taleplerine karşı tutumumuzu ve projemizin 22 Nisan gecesi olacak etkinliğe karşı hiçbir unsur taşımadığını anlattık.
Etkinliğin ana organizatörü olan Arnouville Belediyesi de, mektubumuzu okuduktan sonra, repertuarımızın onlar için bir sorun teşkil etmediğini ve mektubumuzda da belirttiğimiz değerleri fikren desteklediklerini belirttiler. Buna karşın, söz konusu Ermeni dernekleri ve üyeleri, bir kez daha bizi direkt olarak muhatap almadan mektubumuzu bütünüyle reddettiklerini ve taleplerinden vazgeçmediklerini ilettiler. Üstelik repertuarımıza karşı yürüttükleri linç kampanyasını daha da güçlendirmeleri sonucu, Arnouville Belediyesi de, Fransa’da yaklaşan seçim süreci ve Ermeni Soykırımı anmalarını gerekçe göstererek, ‘etkinliğin akışını bozacak herhangi bir durumu engellemek’ adına, repertuarımızı sansürlemediğimiz takdirde bizi etkinliğe davet etmekten vazgeçtiklerini belirttiler.
Bizler, söz konusu dernek üyeleri ve bireylerin, uzun zaman öncesinden planlanan konserimizi, sembolik olarak düşman addettikleri Türkçe diline karşı olan tavırlarından dolayı sabote etmek için bunca enerji harcamalarını anlamlandıramıyoruz. Daha önce de kendilerine yönlendirdiğimiz mektubumuzu, aşağıdaki daha kapsamlı haliyle paylaşarak, konserimizi sabote eden bu kişi ve dernekleri, kamuoyu önünde yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmeye, eğer buna cesaret edemiyorlar ise de aldıkları tavrı tekrar gözden geçirmeye ve gelecekte aynı hatayı yapmamaya davet ediyoruz.
Collectif Medz Bazar, Ermeni, Türk, Fransız ve Amerikan kökenli müzisyenlerden oluşan Paris’te kurulmuş bir müzik grubu. Bu unsurların bir araya gelişindeki asıl niyet Ermeni-Türk dostluğunu sembolize eden bir müzik grubu oluşturmaktan ziyade gerçek anlamda bir dostluk ve özgür bir sanatsal yaratıcılık sürecini paylaşma isteğiydi. Elbette ki grubun Ermeni ve Türklerden oluşması bir tesadüf değildir. Bu buluşma karşılıklı merak, birbirini tanıma, birlikte gülebilmek, ağlayabilmek, samimi bir şekilde konuşabilmek, birlikte şarkı söyleyebilmek ihtiyacından doğmuştur. Bir müzik grubu olarak bizim iletişim aracımız, sözümüz müziğimizdir. Repertuarımız, doğal olarak, içinde doğup büyüdüğümüz kültürleri, bu kültürün müziğini ve dilini içerir, dolayısıyla repertuarımızın temelini oluşturan bu dillerin varlığı tartışma konusu olamaz.
Ancak öyle görünüyor ki bazı Ermeniler için Türkçe dilinde şarkı söylenmesi bir sorun teşkil edebiliyor ve maalesef söz konusu olan birkaç anonim Arnouvilleli bunun ilk örneği değiller. Biliyoruz ve tanığız ki, Türkler arasında da Ermenice şarkı söylenmesinden aynı şekilde rahatsız olabilecek geniş bir kitle var. Tarihsel nedenleri ve açıklamaları birbirinden farklı da olsa iki tarafta da olan bu düşmanca tavır tek bir sonuç doğuruyor: Bir dili, kültürü sansürlemek ve ırkçılığa yol açmak.
“Bir dil sorumlu gösterilemez”
Bu tutuma karşı sıradan bir gerçeği hatırlatmak isteriz: İstediğimiz konuyu istediğimiz dilde ifade etme özgürlüğüne sahibiz. Ermeni Soykırımı’nı inkâr eden bir kitap Ermenice yazılabileceği gibi, soykırımı kabul eden ve en eksiksiz bir şekilde anlatan bir kitap Türkçe dilinde yazılabilir, yazılmıştır da. Bir dil, bir kültür sembolik dahi olsa tarihte işlenen suçların sorumlusu olarak gösterilemez. Zira, bir kültürün, bir dilin sahibi yoktur, Türkçe konuşan Ermeniler, Kürtçe konuşan Türkler, Arapça konuşan Süryaniler vardır, bu mektup, orijinalinde Fransızca kaleme alınmıştır. Medz Bazar olarak bizler, kültürü milli bir temsiliyet aracı olarak değil, yaşayan ve bize ilham veren bir miras olarak algılıyoruz.
Türkiye’deki kültürlerin ve dillerin çeşitliliği, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, bu topraklardan gelmiş geçmiş halkların çeşitliliğinden doğmuştur. Dolayısıyla, bize göre bu çeşitliliği oluşturan hiçbir kültür veya dil milliyetçi bir propogandanın aracı olamaz. Örneğin bizler Ermenice, Türkçe veya Fransızca bir parça söylediğimizde o kültürü yüceltmek için söylemiyoruz, çünkü sanatçının işi, bir dili veya müziği milli bir sembole indirgemek değildir, Medz Bazar da müziğiyle bu tür bir milliyetçi duruşu reddeder. Bu sebepledir ki, Collectif’in Türkçe dilinde icra ettiği herhangi bir parçanın milliyetçi bir niyeti olmasından kaygılanmak yersiz ve anlamsızdır. Aksine, ana dilinde türkü söyleyerek ruhunun bir parçasını paylaşmak çok sade ve paylaşımcı bir davranıştır: Collectif’i oluşturanların tek niyeti, hangi dilde olursa olsun müziği yaşatmanın ve birlikte paylaşmanın sevinci iken, onlara saldırmak niye?
Halkların ortak özlemi
Collectif Medz Bazar projesi, Ermeni ve Türk halkı arasındaki ilişkinin hassas olduğu kadar güncel ve gerçekliğini koruyan dönüşümünün bir parçası. Bugün Medz Bazar ve benzeri sanat projelerini günden güne artan bir şekilde destekleyen ve takip eden geniş bir kitlenin var oluşu bize halklar arasındaki ortak bir özlemi işaret eder: Birbirini tanımak, anlamak, bir arada yaşayabilmek, iletişim kurabilmek ve bir anlamda politik düzlemde çözülemeyen sorunların insan ilişkileri ve ürettikleri aracılığıyla çözüm bulması. Elbette ki, geleneksel tarih anlatımına göre birbirine düşman olarak addedilmiş Ermeni ve Türk halklarının arasındaki bu karşılıklı yakınlaşma ve birbirini tanıma isteği, Ermeni sorununun politik anlamda çözümünün yerini tutmayacaktır. Ancak, bu yakınlaşma zamanla toplumsal bir bilinçlenmeye ve barışa katkıda bulunacaktır. Bugün, yeni yeni, Ermeni Soykırımı’nı, Ermeniler, Türkler ve Kürtler bir arada anabiliyorsak, bu halkların son yıllarda tarihsel olarak bilinçlenmelerinin bir getirisidir. Bu ilerlemeye, bir aradalığa sırtını çevirmek, statükoya geri dönmek ve barış içinde daha iyi bir gelecek umudunu reddetmek anlamına gelir. Bu birlikteliğe karşı gelmek, egemen ideolojiye karşı hayatı pahasına mücadele eden nicesine de sırtını dönmektir. Peki hangi mücadele için?
Müzik, kelimelerin, aktarabileceğinin çok daha ötesini aktarma gücüne sahip evrensel bir dildir. Bir dahaki sefere, müziğimize (veyahut başka herhangi birine) karşı ön yargılarınızdan sıyrılıp bize ilham veren ve bizi canlandıran melodileri, ritimleri, fikirleri ve hisleri dinlemeye zaman ayırın. Bu açık mektupla, sesimizi, temel ifade özgürlüğü değerlerini ve dünyanın tüm halklarının kardeşliğini savunanların sesine katıyor, sizi de aynısını yapmaya davet ediyoruz.”