ÖZLEM ALTUNOK
Diyarbakır Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından iptal edilen Amed Tiyatro Festivali’ne katılacak olan yurt içi ve Avrupa’daki tiyatro grupları, festivale destek vermek amacıyla oyunlarını kendi sahnelerinde sahneliyor.
“Bizler Hakikatiz. Siz Hakikatle Oynarsınız” sloganıyla 21 Kasım’da başlayan ve 5 Aralık’a kadar sürecek dayanışma kapsamında oyunlarını sahneleyecek topluluklar arasında, Seyyar Sahne, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu (BGST), Gölge Tiyatro Topluluğu, Yolcu Tiyatro, İstanbul MKM, İstanbulimpro, Tiyatro BeReZe, Ankara Deneme Sahnesi, Dicle Fırat Tiyatro Topluluğu, Ağrı Belediyesi Tiyatro Topluluğu da yer alıyor. Festivale İstanbul’dan destek veren tiyatro topluluklarıyla görüştük:
Tiyatro BeReZe: Barışçıl bir toplumun tesisi adına
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanat çalışmalarını uzun zamandır takip ediyoruz.
Geçtiğimiz iki yıl içinde, özellikle çocuklara yönelik olmak üzere, Diyarbakırlı sanatçı ve eğitmen dostlarımızla ortak çalışmalar yürüttük; belediyenin sanat ve eğitim faaliyetlerine az da olsa katkı sunmaya çalıştık.
Bu süreçte; Şehir Tiyatrosu, Sinema Birimi ve Aram Tigran Konservatuarı bünyesinde emek veren dostlarımızın aydınlık, sorgulayıcı, eğitime ve gelişime inanan bir tutumla sanatı şehre yaymak için nasıl büyük bir özveriyle çalıştıklarını gördük. Kültürel gelişim, barışçıl bir toplumun tesisi, travmaların rehabilitasyonu ve umut taşıyan bir gelecek adına bu çabalar kuşkusuz son derece önemli ve değerlidir.
Amed Tiyatro Festivali de bu değerli etkinliklerden birisiydi. Bu gibi kültürel etkinliklerin iptalinin ve buna neden olan uygulamaların, zaten travmatik bir süreç yaşayan şehir halkının daha fazla umutsuzluğa sürüklenmesinden başka bir şeye hizmet etmediğini düşünüyoruz.
Eğer festival evinde gerçekleşebilseydi, Macbeth / iki kişilik kâbus adlı oyunumuzla katılacaktık.
Tiyatro BeReZe olarak, sansür ve kayyum gibi bütün antidemokratik uygulamaların karşısında olduğumuzu belirtmek ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’ndaki arkadaşlarımıza gönülden desteğimizi sunmak amacıyla Macbeth / iki kişilik kâbus adlı oyunumuzu 30 Kasım’da Amed Tiyatro Festivali için oynayacağız.
Seyyar Sahne: İptal kararına yol açan gelişmeleri birlikte göğüslemek için
Amed Tiyatro Festivali’nin iptal edilmesinden dolayı üzgünüz. İptal kararına yol açan gelişmeleri hep birlikte göğüslemek ve değerlendirmek için festival fikrini ve Diyarbakır gündemini canlı tutmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple Tehlikeli Oyunlar isimli oyunumuzu 2 Aralık Cuma günü saat 20:30’da Sahne Pulcherie’de Amed Tiyatro Festivali kapsamında oynuyoruz.
Teatra Jiyana Nû: Mesele, toplumun sanatla alacağı nefesin kesilmesine izin vermemek
Biz Kürtçe tiyatro yapan ve Kürtçe tiyatro yapabilmenin bedellerini ağır ödemiş ve ödemeye devam eden gruplardan biriyiz. Amed Tiyatro Festivali halkın ve tiyatrocularının büyük mücadelesi sonucu elde edilmiş bir kazanımdır aslında. Fakat Türkiye’de yaşanan ve özelde Diyarbakır’da yaşanan hukuksuzluklar, kayyumlar, tutuklamalar ve saymakla bitiremeyeceğimiz daha pek çok kötülük 4. Amed Tiyatro Festivali’nin yapılma koşullarını ortadan kaldırdı. Burada mesele sadece bir festivalin yapılamaması değil, mesele toplumun sanatla alacağı nefesin kesilmesine izin vermemek. Bizler bu nefesin kesilmesine izin vermek istemiyoruz ve Amed Festivali fiziksel olarak Amed’de yapılamazsa da bizler bir gün mutlaka yeniden orada yapılacağı inancıyla “Amed Tiyatro Festivali her yerde” diyoruz. Kötülüğe karşı direniş yollarından biri de sanattır. Sansür ise zalimlerin korkudan yarattığı karanlıktır.
Biz MKM Teatra Jiyana Nû grubu olarak 4 Aralık’ta, çıktığımız Avrupa turnesi kapsamında Köln’de oynayacağımız Qayde û îstisna oyunumuzu Amed Tiyatro Festivali için sahneleyeceğiz.
BGST: Adalet duygumuzu ayakta tutan en temel inancımıza bir darbe
Amed Tiyatro Festivali geçen sene “Demokratik Toplum Tiyatrosunu Birlikte Kuralım” sloganıyla düzenlenmişti ve festivale biz de BGST olarak Kim Var Orada adlı oyunumuzla katılmıştık. Bu yıl ise Bir Kadın Uyanıyor adlı feminist tiyatro oyunumuzu, hem de 25 Kasım gibi anlamlı bir tarihte Amed’de oynayacaktık; malûm, kayyum atamasıyla festival Amed’de gerçekleştirilemeyince Amed’e gidemedik maalesef. Ama biz de davetli diğer gruplar gibi festivali kendi şehrimize taşıyarak 21 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi’nde yine Amed Tiyatro Festivali kapsamında oynadık oyunumuzu. Boğaziçi’nde oynanması anlamlı oldu diye düşünüyorum, Boğaziçi Üniversitesi de bir kayyum rektör tarafından yönetiliyor, biliyorsunuz. Üniversitenin tarihinde bir de ‘80 dönemi “darbe koşullarında” gerçekleşmiş bu uygulama ve o zaman da seçilmemiş, “atanmış” bir rektör gelmiş yönetime. Bu, üniversitenin demokratik geleneğine bir darbe olarak geçmiş tarihe. İkincisi de bu dönemde yapılıyor. İnsanları demokrasiye davet edip sonra seçilmişlerin yerine başkalarını tayin etmek, hatta onları hapsetmek, tecrit etmek, hem demokrasiye hem sanata hem de adalet duygumuzu ayakta tutan en temel inancımıza bir darbe anlamına geliyor diye düşünüyorum.