Diyarbakır merkez Kayapınar İlçe Belediyesi’ne 8 Aralık 2016’da kayyum olarak atanan ilçe kaymakamı Mustafa Kılıç, belediyeye ait Zarokîstan adlı kreş eğitmenlerini işten çıkardı. Kürtçe eğitim veren Zarokîstan’ın eğitim dili ve müfredatı da değiştirildi. Çocuklarını Kürtçe eğitim alabilsinler diye Zarokîstan’a gönderen veliler bu uygulamadan rahatsız olarak çocuklarını kreşten aldı.
Mustafa Kılıç, Zarokîstan’da çalışan eğitmenlerle belediyenin diğer birimlerinde çalışan personelin işten çıkarılmasıyla ilgili olarak basın toplantısı yaptı. ahaber’de yer alan habere göre, işten çıkarılanların “terör örgütünün yakınları” olduğunu ileri süren Kılıç, Zarokîstan için ise kreşte çocuklara Marksizm, Zerdüştlük ve cinsel içerikli eğitimler verildiğini iddia etti.
Toplatılan kitaplar teşhir edildi
Edinilen bilgiye göre Kayapınar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nce Cegerxwîn Kültür Merkezi Kütüphanesi, Peyas, Fırat, Medya, Mezopotamya ve Barış Mahallesi’ndeki bilgi evlerinin kütüphanelerinde arama yaptı. Yapılan çalışmaların ardından toplatılan dergi ve kitapların bir kısmı kayyum Mustafa Kılıç’ın odasında sergilendi.
Kütüphanelerden toplatılan kitapların Zarokîstan’da okutulduğunu ileri süren Kılıç, “5-6 yaşındaki çocuğa örgütsel dokümanlarla eğitim verilmesine asla müsaade etmeyiz” dedi.
Haberde Mustafa Kılıç’ın şu sözlerine yer verildi: “Çocuklarımız, bu kitaplarla eğitiliyordu, içinde Zerdüştlük, Marksizm, Leninizm, cinsel içerikli kitaplar, PKK’nın örgütsel dokümanları ve ideolojik yapılarını çocuklarımıza zerk eden kitaplar var ama dinimize, kültürümüze ait hiçbir öge yok. Dolayısıyla bu insanların hangi zihniyette olduklarını göstermenin en güzel yolu budur. Zamanında Sayın Cumhurbaşkanımız söylemişti; ‘Bunlar Zerdüşt ideolojilerini çocuklarımıza, gençlerimize aşılıyor.’ diye. İşte bunun tam da tespiti ve örneği burada.”
Yayıncılar tepki gösterdi
Mustafa Kılıç’ın belediyede düzenlediği basın toplantısında kitaplar hakkında söyledikleri ile kitapların suç delili olarak sunulmasına yayıncılar tepki gösterdi. Basında yer alan fotoğraflardan birinde Kılıç, bir elinde M. Sıraç Bilgin’in Berfîn Yayınları’ndan çıkan Zarhathuştra adlı kitabını, diğer elinde ise Rüstem Cudi’nin İdeoloji adlı kitabını tutuyor.
SUSMA için görüştüğümüz Berfîn Yayınları Genel Yayın Yönetmeni İsmet Arslan, Zarhathuştra’nın ilk baskısının 1995 yılında yapıldığını, genişletilmiş baskısının ise 2003’te yayımlandığını belirterek kitabın hâlâ satışta olan yasal bir kitap olduğunu söylüyor.
Kitapların 12 Eylül döneminde bu şekilde sergilendiğini vurgulayan Arslan, kaymakamın kitapları suç aletiymiş gibi eline alarak objektiflere poz vermesini kınadığını söyleyerek “Hiçbir soruşturmaya uğramamış, iki baskı yapmış bir kitabı bu şekilde sunmak aynı zamanda yayınevini ve kitabı hedef göstermektir. Kaymakam, ‘Zerk ediyor’ demiş, bu da onun kitaba yaklaşımını gösteriyor. Bu kitap çocuklar için bir çalışmayı içermiyor ve kreşte okunduğunu hiç sanmıyorum. Kaymakamın yaptığı, kamuoyunu yanıltmaya, kitaplarla ilgili algı yaratmaya yönelik bir açıklamadır. Çocukları çok düşünüyorsa gitsin Ensar Vakfı’na başkan olsun.”
Kayyum Kılıç’ı kınamakla yetinmek zorunda olduğunu vurgulayan İsmet Arslan, “Kitabımız bu şekilde sergilendiği için suç duyurusunda bulunmak istesem kime gideceğim? Bütün mahkemeler Ak Parti’nin, dolayısıyla kaymakamın denetiminde” diyor.
‘Kayyumun entelektüel düzeyi’
Aram Yayınları editörü Ulaş Güldiken ise kitapların teşhir edilmesini, belediyeye kayyum olarak atanmış kaymakamın entelektüel düzeyini gösterdiğini söylüyor. Kaymakamın elinde tuttuğu kitabın Ortadoğu üzerine değerli tespitleri olan Rüstem Cudi’ye ait olduğunu hatırlatan Güldiken, Ortadoğu’da ideoloji üzerine yazılmış bir kitabın bu şekilde görüntülenmesini komik olarak değerlendiriyor.
Aram Yayınları’nın daha önce de hedef gösterildiğini belirten Güldiken, kaymakam tarafından masanın üzerinde sergilenen kitaplara da dikkat çekiyor: “Kardeşlikten, mozaikten söz ediyorlar yeri geldiğinde. Ama uygulamada bunun böyle olmadığını Cumhuriyet tarihi boyunca gördük. Farklı halkların kültürlerini ve inançlarını konu alan kitapları suç unsuru gibi teşhir etmek, tek tip zihniyetin göstergesidir.”
Ulaş Güldiken, Kayapınar Belediyesi’nden aralarında Zarokîstan eğitmenlerinin de bulunduğu yüzlerce kişinin işten çıkarıldığını hatırlatarak şöyle diyor: “Kayyum yüzlerce insanı işten çıkardı. Özellikle Zarokîstan’da eğitim dilini ve müfredatını değiştirmesi yoğun tepkilere neden oldu. Tepkilerin önüne geçmek için böyle komik bir açıklama yaptı ve kitapları suç aleti gibi gösterdi. Biz gülüp geçiyoruz, durumun farkında olan herkes de öyle yapıyor zaten.”