PINAR İPEK
Resmi Gazete’de 7 Şubat’ta yayımlanan son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu görevlileri arasında orkestra şefi İbrahim Yazıcı da bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilişkisi kesilen Yazıcı, İzmir Dokuz Eylül Senfoni Orkestrası konserlerini yönetiyordu. Yazıcı, 2014 yılından itibaren de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sanat danışmanlığını ve Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin artistik direktörlüğünü yapıyor.
İhraç edilmesiyle ilgili olarak Susma Platformu’na konuşan İbrahim Yazıcı, “Terör örgütü çerçevesinde yapılan ihraçlar içinde değerlendirildik sanıyorum. Fakat bunun talihsiz bir durum, bir yanlış anlaşılma olduğuna ve bu yanlıştan geri dönüleceğine inanmak istiyorum” dedi.
Söz konusu yanlışın düzeltilmesi ve haklarını geri alabilmek için hukukçularla görüştüğünü belirten Yazıcı, “Elbette bütün hukuki yolları araştırıyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’yi sevdiğini vurgulayan Yazıcı, şunları söyledi: “Ben bir orkestra şefiyim ve mesleğimin dünyanın birçok ülkesinde geçerliliği var. İstersem dünyanın herhangi bir yerinde işimi yapabilirim ama ben ülkemi, ülkemin insanlarını seviyorum ve sanatın birleştirici gücüne inanıyorum.”
‘Demokrasi orkestra gibidir’
Yaşanan ihraçlarla ilgili düşüncelerini de paylaşan İbrahim Yazıcı, “Bugünü anlamak için tarihe bakmak gerekiyor. Tarihte de buna benzer yanlışlar yapıldı ve geri dönüldü. Bugün yapılan bu yanlışlardan da geri dönüleceğini umut ediyorum” dedi.
Demokrasiyi orkestraya benzeten İbrahim Yazıcı, şu değerlendirmeyi yaptı: “Nasıl ki bir orkestrada herkes birbirini dinlemek zorundaysa, demokraside de insanlar birbirini dinlemek zorundadır. İnanıyorum ki bu günler geçtiğinde birbirimizi anlayıp dinlemeyi daha iyi öğreneceğiz.”
Nazım Oratoryosu ve Fazıl Say
Fazıl Say’ın eseri Nazım Oratoryosu’nun şefliğini de yapan Yazıcı’ya ihraç edilmesinde bu çalışmanın da payı olup olmadığını da sorduk. Nazım Oratoryosu’nda devlete bağlı çalışan tek kişinin kendisi olmadığını söyleyen Yazıcı, “Nazım Hikmet nasıl ki bu ülkenin aydınlık yüzüyse, Fazıl Say da bu ülkenin sadece batıya dönük yüzü değil, ayrıca bu ülkenin en aydınlık yüzlerinden biridir. Ben bu ihracın ne Nazım Oratoryosu ne de Fazıl Say ile bir ilgisi olduğunu sanıyorum. Bir yanlış oldu ama inanıyorum ki, bu yanlıştan geri dönülecek ve birbirimizi daha iyi anlayacağımız günler gelecek” dedi.