PINAR İPEK
İzmir’de 2005 yılında kurulan ve 2012 yılında dernekleşen Yenikapı Tiyatrosu, kuruluşundan bu yana bağımsız bir tiyatro topluluğu olarak çok sayıda oyun sahneledi. İzmir ve çevresinde festivaller, sempozyumlar düzenleyerek kentin sanat ortamına ivme kazandırmaya çalıştı.
Yenikapı Tiyatro ve Spor Derneği adı altında etkinliklerini sürdüren tiyatro, son yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatıldı. Üstelik öncesinde, İzmir Valiliği tarafından geçici olarak 20 günlüğüne kapatılma süresi dolmadan…
Yedi yıldır Yenikapı Tiyatrosu’nun emekçileri arasında yer alan Medine Çam, “Elbette tiyatronun neden kapatıldığına dair sorularımız var” diyerek, önce İzmir Valiliği’nden gelen kapatma tebliğini anlatıyor: “Almanya’da turnedeyken tiyatromuzun valilik kararıyla kapatıldığını öğrendik. Tiyatronun 20 günlüğüne kapatıldığını söyleyip kapımıza mühür vurmuşlar. Yönetim kurulundaki arkadaşlar yurt dışında olduğu için burada bulunan arkadaşlarımıza tebligatı vermeyi reddederek kapatılma işlemini gerçekleştirmişler. Kapatma gerekçesini soran arkadaşlara da açıklama yapamayacaklarını söylemişler. Derneği kapattıklarına dair bir belge imzalamışlar, fakat arkadaşlarımıza imzaladıkları belgenin örneğini de vermemişler. Yani elimize geçen hiçbir belge ya da tebligat olmadan, üstelik yönetim kurulundan arkadaşlarımız Avrupa turnesindeyken kapımıza mühür vurdular.”
Tiyatronun neden kapatıldığını öğrenmek ve tebligatı almak için Dernekler Masası’na gittiklerinde görevli memur, kararın Ankara’da alındığını, tiyatro zaten kapatıldığı için tebligata gerek olmadığını söyleyerek onları başından savmaya çalışsa da ellerinde yazılı bir belge olmasını istedikleri için tebligatı ancak ısrarcı olunca alabildiklerini belirtiyor Medine Çam.
20 günlük sürenin bitmesini beklerken, 6 Ocak 2017’de yayımlanan yeni KHK kapsamında kapatılan Yenikapı Tiyatrosu’nun daha önce de baskıya uğradığını, haklarında davalar açıldığını hatırlatan Çam, “Derneğimizin kapatıldığını öğrendiğimizde, bir yandan da birçok akademisyenin KHK ile ihraç edildiği haberleri geliyordu. Derneklerin kapatılmasına, akademisyenlerin ihraç edilmesine ‘Toplumsal güvenliği bozmak’ gibi bir gerekçe gösteriliyor genel olarak. Bir tiyatro topluluğu toplumsal güvenliği nasıl tehdit ediyor merak ediyorum. Biz sosyalist ve feminist bir tiyatroyuz, politik bir tiyatro olduğumuzu en başından beri dile getirdik ama toplumsal güvenliği bozacak bir şey yapmıyoruz. Yenilikçi bir bakış açısıyla sömürüsüz, başka bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyen herkese bir şekilde baskı uyguluyorlar zaten. Açığa alınan akademisyenler de, biz de barışçıl ve demokratik taleplerimizi dile getirdik her zaman. Ve biliyoruz ki bugün Sürmene’de kışın ortasında çıkan yangınla tiyatromuzun kapatılması arasında bir bağ var” diyor.
Her yer sahne
Peki, Yenikapı Tiyatro ve Spor Derneği’nin yeniden açılması için girişimde bulunacaklar mı? Bugüne kadar yaşadıklarının tamamen hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Çam, “Avukat arkadaşlarımızla süreci konuşup izleyebileceğimiz hukukî yolları değerlendiriyoruz. Haklarımızı ararken çok da umutlu değiliz aslında. Ama biz her şeye rağmen yine oyunlarımızı oynamaya, sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Bir sahneye ya da kulise ihtiyacımız yok. Provalarımızı sokaklarda, kafelerde de yaparız. Bu süreçte bizimle dayanışma gösteren ve bize yerlerini açan başka sahneler de var. Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu bunlardan biri… Ayrıca bütün sokaklar zaten bizim sahnemiz” diyor.
Çekirdek kadrosunda 10 kişinin bulunduğu Yenikapı Tiyatro ve Spor Derneği’nde herkesin neredeyse bütün zamanını ve emeğini tiyatroya ayırdığını söylüyor Medine Çam. Avrupa’dan Afrika’ya kadar birçok ülkede festivallere katılan, sürekli turnelere çıkan, köylerde, sokaklarda oyunlar sahneleyen Yenikapı Tiyatrosu’nun yapısını şu sözlerle anlatıyor: “Bizim özümüz sokak, biz sokak tiyatrosuyuz. Gezmeyi seviyoruz yani, ama İzmir’in merkezinde de çok fazla etkinliğimiz oluyor. Geçen aylarda 10’uncusunu gerçekleştirdiğimiz Tiyatro Buluşmaları adında bir festivalimiz var. Bu festivale katılımcı sayısı her yıl artıyor. Devlet tiyatroları, şehir tiyatroları, özel ve amatör tiyatroların katıldığı festivalde, atölye ve söyleşiler de düzenleniyor. Aynı zamanda İzmir’in ilçelerinde düzenlediğimiz festivaller de var. Çeşme Tiyatro Festivali, Dikili Tiyatro Festivali, Seferihisar Tiyatro Festivali… Ayrıca İzmir’in dışında da talep edenlere tiyatro kursu veriyoruz. Bizim için çoğalmak, büyümek, farklı kitlelerle buluşmak önemli” diyor.
Gezi’den Molière’e…
2014 yılındaki genel kurul toplantısında aldıkları kararlar doğrultusunda Gezi Direnişi’nde ölenler için düzenledikleri etkinlikleri de hatırlatıyor Çam: “Mesela Ali İsmail Korkmaz için futbol turnuvası, Ethem Sarısülük için tiyatro festivali, Berkin Elvan için sanat şenliği tasarladık. Çoğunu gerçekleştirdik, birkaç eksiğimiz kaldı.”
Bugüne kadar Aziz Nesin’den Bertolt Brecht’e, Peter Weiss’a birçok önemli yazarın oyununu sokağa, sahneye, köylere, ulaşabildikleri her yere taşıyan Yenikapı Tiyatrosu, bu sezon Mikail Afansyeviç Bulgakov’un Molière Efendi isimli oyununu izleyiciyle buluşturuyor.
“Derdimiz bitmediği sürece tiyatro da bitmez” diyen Çam kapatma kararını oyundan bir cümleyle de yorumluyor: “Molière Efendi’nin dediği gibi, ‘Keşke biz bu insanlardan daha komik olabilseydik.’ Deniyoruz ama henüz onlar kadar başarılı olamadık.”
Yenikapı Tiyatrosu her şeye rağmen oyunlarını sahnelemeye devam ediyor. Tiyatro, Molière Efendi ile 26 Ocak’ta Güzelyalı Kültür Merkezi’nde izleyici karşısında olacak.