İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Bakırköy Pazar Alanı’nda yapılması planlanan “Barış Mitingi”nin yasaklanmasını protesto amacıyla Taksim’deki Tünel Meydanı’nda bir araya gelerek açıklama yapmak istedi. Açıklamanın yapılmasından evvel Taksim Tünel Meydanı ve çevresi polisler tarafından ablukaya alındı, meydana girişler sınırlandırıldı.
sol.org.tr’nin aktardığına göre polis Tünel’de bir araya gelen gruba, basın açıklamasına izin verilmeyeceği anonsu yaptı. Ardından İstiklal Caddesi’nde ve Tünel’de çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. İstiklal Caddesi’nde toplanarak Tünel’e yürümek isteyen grup polis barikatıyla engellendi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin resmî internet sitesinden konuyla ilgili paylaşılan haberde basın açıklamasının, polis müdahalesine rağmen gerçekleştirildiği belirtildi ve şu ifadeler kullanıldı:
“1 Eylül Dünya Barış Günü, bütün dünyada barış isteyen, barışın bayrağını yükseltmek isteyen herkesin kutladığı bir gündür. Biz bu sene 5 Eylül Bakırköy Meydanı’nda barışı taçlandırmak istedik fakat Valilik önce izin vermesine rağmen Kaymakamlık izni kaldırdı. Daha sonra da tümüyle yasakladı. Bu noktada tünelde bir basın açıklaması yaparak derdimizi bizi dinleyenlere anlatmak istedik. Bu sebeple burada bir araya gelmek için hareket ettik. Gerçekten de kolluk, polis nasıl bir emir aldıysa son derece kaba ve çirkin bir şekilde bize müdahale ettiler. Bu Türkiye’nin yönetilememe durumunun geldiği en üst seviyedir. Bizler milletvekiliyiz, dokunulmazlıklarımız var, buna rağmen bize dokunmak cüretini gösterdiler.
Bu burada bitmeyecek, çok samimi olarak söylüyoruz. Çünkü biz barışı talep eden önemli bir siyasi partiyiz, siyasi bir hareketiz. Bunu kabul edin veya etmeyin Türkiye bunu bilecek, Türkiye’nin üçüncü büyük partisi biziz. Oradaki polisler gülüyor. Siz gülün, gülmeye devam edin. Göreceksiniz, bu yaptıklarının hepsinin hesabı size sorulacak. Bunu tabi ki kanunlar önünde soracağız. Gözaltına alınan arkadaşlarımız var. İnsanın vicdanı titriyor, ne yaptı bu arkadaşlarımız, taş mı attı küfür mü etti. Ne oldu da arabalara bindirilip gözaltına alındılar. Kaymakam bunu yasaklayarak ne yaptı? Yaptığı şey daha sansasyonel bir hadise. Bunu mu istiyordu kaymakam? Biz, halkımıza derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Barış diyoruz. Türkiye’nin ancak ve ancak demokrasi ile yolunu açabileceğini düşünüyoruz. Bu mücadeleye devam edeceğimizi hepinizin önünde tekrar ediyoruz.”