Yazar Mihemed Ronahi dil çalışmaları nedeniyle tutuklu

Geçtiğimiz ay DTK bünyesinde 2012-2013 yıllarında faaliyetlerde bulunmuş olan sağlıkçı ve doktorların yanı sıra, dil ve kültür çalışmalarıyla ilgili de gözaltı ve tutuklamalar olmuştu. Tutuklu olarak yargılananlar arasında yazar, çevirmen ve yayıncı Mihemed Ronahi de var


ÖZKAN KÜÇÜK

Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) dönük yapılan gözaltı ve tutuklama operasyonunda yazar, çevirmen ve yayıncı Mihemed Ronahi’nin de (Mehmet Aydın) tutuklananlar arasında olduğu bildirildi.

Geçtiğimiz ay, DTK bünyesinde 2012-2013 yıllarında faaliyetlerde bulunmuş olan sağlıkçı ve doktorların yanı sıra, dil ve kültür çalışmalarıyla ilgili de gözaltı ve tutuklamalar olmuştu.

Yazar, çevirmen ve yayıncı Mihemed Ronahi’nin de bu çalışmalardan dolayı tutuklu olarak yargılananlar arasında olduğu bilgisi üzerine, yazarın kardeşi Ahmet Aydın’a ulaştık.

Ahmet Aydın, kardeşinin beş günlük bir gözaltı sürecinin ardından, 2012-2013’teki ortam ve telefon dinlemelerine dayanılarak tutuklandığını dile getirerek, “O zamanki savcılar kimdi, şimdi neredeler, denilmeden eski dosyalar bir şekilde işletilmeye devam ediliyor” dedi.

Aydın, vaktiyle buzdolabına konulmuş olan dosyaların yıllar sonra insanların karşısına çıkarıldığını belirterek, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde yaptıkları görüşmede, kardeşi Mihemed Ronahi’nin de, davanın siyasi gelişmelerle bağlantısı olduğunu söylediğini ve kendisinin DTK Dil ve Kültür Komisyonu’nda adının geçmesi nedeniyle tutuklu olduğunu düşündüğünü dile getirdi.

‘’Tutuklamalar hukuki değil’’

Mihemed Ronahi’nin avukatı Sıdkı Zilan da Susma’ya verdiği demecinde, meşru bir yapılanma olan DTK’nın savcı tarafından PKK/KCK ile ilişkilendirilerek iddianame hazırlandığını dile getirerek, müvekkili Ronahi’nin dil konusundaki istişare toplantılarına katılımının söz konusu olduğunu ve DTK Dil ve Kültür Komisyonu üyeliğinin şüpheli olmasına rağmen tutuklandığını söyledi.

Ceza hukukunun suçların şahsiliği ve suç işlemede kasıt aradığını ve bu açıdan bakıldığında tutuklamaların hukuki olmadığını söyleyen Zilan, “Lakin mevcut iktidar anlayışı hendek ve darbe meselesini bir savaş olarak görüyor ve savaş hukukunu uyguluyor. Haliyle toptan tasfiye, diz çöktürme ve kökünü kurutma söylemi revaçta. Bir de temizlik kelimesi kullanılıyor ki muhalefetten arınmış, hijyen bir Türkiye hedefleniyor’’ dedi.

İddianamenin mahkemeye verildiğini ancak henüz duruşma gününün belirlenmediğini söyleyen avukat Sıdkı Zilan, devamında şu açıklamada bulundu: ‘’Mihemed Ronahi bir yazar ve yayıncı, Selçuk Mızraklı başarılı bir doktor ve niceleri tutuklu; tutuklu olmaları sebepsiz değil ama hukuksuz. Sebep hendek siyasetinin kazanımı olarak sayılabilir. Toplum için 15 Temmuz’un da benzer kazanımları oldu; toplum açısından yıkım, hükümet açısından adaletsizlik, fertler açısından zor bir süreç, şiddete başvuran örgütler açısından ise ben yaptım oldu ve güya mücadele.’’