Video aktivisti Oktay İnce arşivini geri istiyor

İzmir’de evine düzenlenen polis baskınıyla tüm belgesellerine ve hard disklerine el konulan Seyri Sokak Video ve Belgesel Kolektifi üyesi Oktay İnce, arşivinin iade edilmesi için oturma eylemine başladı


ONUR YILDIRIM

Seyri Sokak Video ve Belgesel Kolektifi üyesi, video aktivisti Oktay İnce yaklaşık 6 ay önce İzmir’de evine düzenlenen polis baskınıyla el konulan arşivinin iade edilmesi için oturma eylemine başladı.

İlk oturma eylemi öncesinde İzmir Adliyesi önünde konuşan İnce, arşivi geri verilinceye kadar, her salı, İzmir Bayraklı Adliyesi önünde basın açıklaması ve 2 saat oturma eylemi yapacağını açıkladı.

16 Ekim 2018  günü “sosyal medya paylaşımları ile terörü ve terör örgütünü övmek” suçlamasıyla düzenlenen polis baskınının ardından tüm belgesellerine ve hard disklerine el konulan İnce, yapılan arama ve el koyma işleminin kişilik haklarına, halkın haber alma ve haber yapma hakkına, belgesel sinemaya ve sanat uğraşına bir saldırı olduğunu belirterek “Evimde yapılan aramada 20 yıldır yapmakta olduğum, haber, belgesel film video Act ve video Art çalışmalarına, bu çalışmalar için kaydettiğim ve topladığım video arşivime, 18 hard disk ve 41 DVD’ye polislerce el konuldu. Yalnızca film ve görüntü arşivime değil, uğraş alanımla ilgili yazılarım, canlı yayın yaptığım mobil telefonum ve aileme ait görüntülerin olduğu harddiskler de inceleme yapılacağı iddiasıyla emniyet depolarına götürüldü” diye konuştu.

AKP hükümetinin, kapatma ve el koymalarla, satın alma ve baskı yoluyla her türlü medyayı susturduğunu ya da kendi borazanı haline getirdiğini söyleyen İnce, “Seyri Sokak illegal bir örgüt gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. OHAL uygulamalarını haber yaparak, direnenlerin, haksızlığa uğrayanların sesini duyuran, görünür olmasını sağlayan haberci ve video eylemciler de susturulmak istenmektedir. Belgesel sinemacılar, film yapmak için kaydettikleri görüntülerden, yaptıkları filmlerden dolayı, artık her türlü insani, kültürel, sanatsal, sosyal ve politik uğraşı imkânsız hale getiren ‘terör örgütü propagandası’ yaftası yapıştırılarak yargılanmakta, cezalara çarptırılmaktadırlar. Belgesel film yapmak için birçok riski göze alarak, maddi ve manevi emek harcayarak çektikleri görüntüler, uydurma gerekçelerle devlet depolarına atılmakta, çürümeye terk edilmektedir. Belgesel filmciler olarak artık yaptığımız filmlerin sansüre uğramasından çok, kurgusu bile yapılmadan el konulan görüntülerimiz nedeniyle, belgesel film yapmanın imkânsız olduğu şartlarda yaşıyoruz” dedi.

Oktay İnce sözlerine şöyle devam etti: “Biz video eylemciler ve belgeselciler olarak kendimizi yalnızca gerçeğin yasalarına bağlı hissederiz. Haberlerimizi ve filmlerimizi, yalnızca insanların temel hukukuna uygunluk açısından, kendi etiğimizce kendimiz kontrol ederiz. Bunun dışında haber ve film yaparken hiçbir dışsal zorlamayı, ne devletlerin ne de paranın baskısını kabul etmez, çalışmalarımızı özgürlüğümüz esası üzerinde yürütürüz. Şimdi, haber, belgesel film, video act ve video art çalışmalarıma devam edebilmek için benden zorla aldığınız görüntü arşivimi, filmlerimi, yazılarımı ve aile hatıralarımı sizden geri istiyorum, hemen şimdi. Çünkü onlar ezilenlerin belleğidir aynı zamanda. İncelemeleriniz sonucunda vereceğiniz cezalarla ilgilenmiyorum. Sadece çalışmalarıma kaldığı yerden devam etmek istiyorum” dedi. Oktay İnce, açıklamanın ardından bir saatlik oturma eylemi yaptı.