Susma Platformu’nun ilk raporu hazır

OHAL’le birlikte daha da artan ifade özgürlüğü ihlallerinin vahim sonuçlarını gözler önüne seren Sansür ve İfade Özgürlüğü Raporu, önümüzdeki günlerde Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanacak. Susma Platformu’nun bu ilk raporuna Medya İzleme Ek Raporu ile Sansür ve Otosansür Araştırması’nın verileri de eşlik ediyor…


P24 Bağımsız Gazetecilik Platformu çatısı altında sanat ve medya alanlarında ifade özgürlüğü ihlallerine karşı çalışmalar yapan Susma Platformu, kurulduğu süreçten bugüne Türkiye’nin 15 aylık ‘sansür gündemini’ kapsamlı bir raporla kamuoyuyla paylaşıyor.

Platformun bir yılı aşkın zamandır süregiden OHAL’le birlikte daha da artan ifade özgürlüğü ihlallerinin vahim sonuçlarını gözler önüne serdiği Sansür ve İfade Özgürlüğü Raporu’ndan bir kesit, geçtiğimiz günlerde İstanbul Adahan Otel’de düzenlenen etkinlikte sunuldu.

Medya, sanat ve yayıncılık dünyasının yoğun katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Susma Platformu’ndan Sibel Oral, Vecdi Erbay, Melike Polat ve Özlem Altunok’un sunum ve konuşmalarıyla şimdiye kadar yapılan çalışmaların bir dökümü niteliğindeki Sansür ve İfade Özgürlüğü Raporu’nun yanı sıra Medya İzleme Ek Raporu ile yine platform tarafından hazırlanan Sansür ve Otosansür Araştırması’nın verileri paylaşıldı.

Önümüzdeki günlerde Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanacak Sansür ve İfade Özgürlüğü Raporu’nda 15 aylık süreçte yaşanan sansür ve otosansür vakalarının dökümü, platformun çeşitli etkinlik ve çalıştaylar vesilesiyle yedi kentte (Diyarbakır, İzmir, Eskişehir, Bursa, Artvin, Ankara, Van) yaptığı çalışmaların özeti de yer alıyor.

Medya İzleme Ek Raporu’nda ise “sansür”, “erişim engeli”, “kitaplar toplatıldı”, “Kürtçe savunma”, “ifade özgürlüğü”, “toplatma kararı”, “baskı altında” , “barış için akademisyenler”, “hapiste gazeteci” gibi seçilen anahtar kelimelerin 2016 Eylül ile 2017 Ekim ayına kadar olan süreçte hem yazılı medya hem de internet medyasında kendisine ne kadar yer bulduğu araştırıldı.

Platformun Sansür ve İfade Özgürlüğü Raporu’na eşlik eden bir diğer çalışma olan Sansür ve Otosansür Araştırması, Türkiye’de gazeteci, yayıncı, yazar ve sanatçılar arasında sansür ile otosansürün ne denli yaygın olduğunu tespit etmek amacıyla yapıldı. Araştırmanın sonuçlarına göre; ifade ve sanat özgürlüğüne sekte vuran mevcut uygulamalar, yazar ve sanatçıların üretimlerini olumsuz yönde etkiliyor.

186 kişinin katıldığı araştırmada katılımcıların %91’i sansürün, %93’ü otosansürün son 10 yılda eskisine kıyasla kayda değer bir artış gösterdiğini ve yaygınlaştığını düşünüyor.